Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Türkün Ölümsüz Neferleri
ey benim ölümle kucak kucağa Mehmetlerim
ey vatan uğrunda Dağlıca'da yıldızlara yükselen yiğitler
her yer karanlık, her yerde kan
şimdi şafak türkülerimde matem havası çığırıyor bülbüller
genzim yanıyor kanıyor soluğum
yüreğim parçalanıyor, ciğerlerim lime lime
uykularıma mavzerler yağıyor kopmuş elim kolum
yakamozlarım da ağlıyor babasız kalan bebekler
taze bahar dalında solan,boynu bükük nişanlılar
doğmamış bebeği ile asker yolu bekleyen sürmeli gelinler
analar babalar bacılar
feryatlar figan üstüne figan
ah kanayan semalarımda ki mahşeri makber
mavi göklerin göğsü yarılmış boydan boya arşın feryat feryat sancısına
ezanlara kan yağıyor kan sıçrıyor secdeli alınlara
başı toprağa düşmüş minarelerde yükseliyor şahadetler
kan çanağına dönen arşın gözlerinde
ah ana yüreği ah nasıl dayanır bu acıya
nasıl içer çorbasını evladı aç can verirken
dizilmez mi lokmalar boğazına
o kefen tanımayan yiğitler eşkıya peşinde aç perişanken
evlattır bu ey Umumi Temsiliye Azaları evlat
nasıl dayanır ana yüreği aç açına şehit düşen evladın sancı doğuran sancısına
lakin sen üzülme ey oğul
o hüdalı başın düşmesin omuzlara
sen şehitsin kurban olurum kanının her damlasına
anadır bu oğul ağlar
sen başını dik tut bak kucağını sana açmış bekliyor peygamber
ey bu vatanın bir karış toprağı uğruna Hakkari'de Tunceli'de Diyarbakır'da şehit düşen asker
düşman menziline kükreyen yiğitler
satılmışlara hainlere kahpelere etten siper olan körpeler
müjdesidir size kutlu peygamberin
(Kuran-ı Kerimden
‘'Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın. Hayır, onlar, Rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar.''(İmran süresi))
şehitlik makamı en yücesi hak yolunda mertebelerin
o makam ki uğruna döküldüğü topraklara ölümsüz neferler diktiren
bu yer bu gök şahittir ey ağzı kana susamış çakallar
Türkün ebedi hür sancağına
dalgalan ey nazlı hilal mavi gökler kan çanağına dönse de kahrından
Allah'a secde eden ümmetin şehit kanı damlayan kubbesinden dalgalan
şafaklar doğsun gölgende nefes veren kahramanların o pürü pak çehresine
ilelebet hüküm sürecek gölgende şüphesiz Türklüğün şanı
ne zaman ki uzanır al sancağa namert eli
bir bir dirilecek topraktan Türkün ölümsüz askerleri
düşmanın korkak çehresine ölüm saçacak dört bir yandan evllatlar
mezar olacak dağlar da inler eşkıyaların cesetlerine
leşleriyle çakallar şölen yaşayacak
şayet soysuzlara kahpelere mezar bile yok benim topraklarımda
Türkün şehididir ecdadının köklerini sulayan
buradan geçit yok ey gafiller
ey çakal sürülerinin anası babası belli olmayan uyruksuz piçleri
ben anayım ana Türkün anası
kutlu peygamberin ümmetine yeni yeni neferler doğuran soyun anası
sen bilmezsin ey dinsiz döllerden türemiş kiralık katil
Türkün şehidi ölümsüzdür
şahadet şerbetidir içtiği kana kana yudum yudum
‘'Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh''
cihan sultanının elinden
sizi tarihin karanlık sayfalarına gömdük gömeceğiz yılmadan türeseniz de pisliğinizden
şafak sayar Türkün anası şafak
sancağın dibine nabız veren evladının hür soluğuyla
Türkiye Cumhuriyeti'nin andından
dün bugün yarın mahşere kadar şanlı vatan müdaafasından...
Filiz Kalkışım Çolak