Türk Şairler Birliği Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Nevzat Bilgiç
Alan:   Grup:Türk Şairler Birliği
Tarih: 29.10.2010 22:41
Konu: MAKEDONYALI YÖRÜK KIZI!

Tüm Şaire ve Şair kardeşlerime, arkadaşlarıma saygılarla...

MAKEDONYALI YÖRÜK KIZI

' Bu Dizeler Yaban Ülkelerde Yaşamış Ve Yaşamakta Olan Soydaşlarımız'a Adanmıştır.'

Makedonya'lı Yörük Kızı;
Gurbette gerçek bir Türk Kızı.
Bakma bana öylesi mahzun,
Dinmiyor içimdeki sızı! ...

Bilmem ki nasıl başlamalı,
ne demeliyim?
Önce; bu Diziyi üreten,
emeği geçen, gönül veren,
Ve renkli camda,
uykulu gözler önüne seren,
Kurum ve kişilere;
teşekkür etmeliyim.

Sağol TRT! (Not: O yılların TRT'sidir)
Sağol Gezelim Görelim! ...
Ezelden sonsuza,
temel ereğimiz;
Vatan Millet yolunda;
can verelim, ölelim.

Siz ve yolunuzda gidenler
olmasaydı,
Arasıra; uzaktaki soydaşları,
hatırlamasaydı,
Gün be gün belki de;
Türk kimliğimizi, yitirecektik,
Yaban elllerde,
Vatan ' a hasret gidecektik,
İçimizde, Ulusumuzun Özlemi,
can verecektik.
Kurbanı olduğum Bayrağı;
sonra, nereye dikecektik? ...

Güzel Yurdumun, sınırları ötesinde,
kalan Soydaşlarım! ...
Sizin için düşler kurar, dizeler yazar,
ağıtlar yakarım.
Size ulaşamadım,
yaşayamadım elele,
Sesinizi duyurmak isterdim,
yedi düvele.

Ömür boyu beni,
dertli edecek bu sızı,
Ey Makedonya ' da;
Türklüğü ' nü yitirmeyen;
Yörük Kızı! ...
Sen o kadar taze, o kadar
yücesin ki gözümde;
Bir kaç satırla anlatamam,
o çetin yazgınızı! ...

Beş yüz yıl öncesi,
çıkmışsınız Anadolu ' dan,
Ben diyeyim, Palandöken ' den,
ya da Toroslar ' dan.
Siz deyin, Uludağ'dan
veya Karacadağ ' dan,
Belki de Köroğlu ' ndan,
Kaçkar Yaylası ' ndan;
O günkü zorlu koşullarda,
yollara koyulmuşsunuz,
Sonunda;
Evlâd -ı Fatihan Diyarı ' na,
canlı kale olmuşsunuz,
Ana Yurdumuz için;
gereğinde can verip,
Kiminiz Gazi, çoğunuz;
Şehit olmuşsunuz...

Kaderin bir cilvesi mi ne?
Sınır ötesinde, kalmışsınız.
Bir tarafta, Serhad kentimiz Edirne,
Öte yanda, Kosova, Makedonya,
Üsküp, Prizren, Pirlepe.
Sizi bulmuş, dayanılmaz acılar...
Usa gelmez haksızlıklar.

Aramızdaki özlem asırlardır,
sizi de, bizi de yakar...

Eller verimli ovaları almış,
Siz, dağlara kalmışsınız.
Ne gam! ...
Yine de yıkılmamış,
Ayakta kalmışsınız.

' Dağlar dağlar viran dağlar... '
Diye, şarkılar söylerdi Anam,
Biliyorum, uzaklarda kalmak
Çok yaman! ...

Vardar Irmağı'na, bakan dağlarda,
Taşlardan duvar örmüş, evler kurmuş,
Vatan hasretiyle; gezerken
bahçelerde, bağlarda;
Yüzyıllarca; gözyaşlarınızı,
içinize akıtmışsınız.
Ama Türk töresini,
hiç unutmamış,
Hepsinden öte; özümüzü,
dilimizi, korumuşsunuz...
...
Ey! ... Dağ yamaçlarında;
maniler yakan,
Güldükçe güller açan
yanaklarında,
Ağzını açıp konuştuğunda;
Ben ' Türk ' üm! ...
Diye kelimeler çağlayan,
Yörük Kızı! ...

Üzerindeki canlı, çiçekli giysiler,
Söylediğin, sevda kokan maniler,
Özlemini yansıtan ezgiler,
Tanrı ' nın; yüzünde özenerek
Yarattığı benler, çizgiler;
Hiç katıksız, Türk olduğunu söyler,
Ve kanıt buna tüm canlılar,
Dağlar, ovalar, dereler...

Hıdrellez şölenlerini,
Bayrak saygı ve sevgisini;
Unutmamışsın,
Bayramlarda salıncaklar kurar,
Ozanların, ana dilinde atışır,
Yemyeşil çimenlerde,
Ata ' dan kalma güreşi izler,
alkış tutarsın...

Makedonya Bahçebosu,
Doyran gölü çevresi,
Çalıklı köylerinde,
Ve bu dizelerde;
ismi geçmeyen,
göze uzak gönüle yakın,
Tüm Soydaşlarım, selâm size! ...
Eğer; uzanamıyorsa hâla,
bir yardım elinize,
Yazık bize! ... Yazık bize! ...
....

Ey! ... Sınırlar ötesinde kalan, Yörük Kızı! ...

Kalmasın artık içinde; ne bir acı,
ne de bir sızı,

İçinizde olan, bu sevgi ve bağlılığın,
inanıyorum ki;

Sonsuza kadar,
kesilmeyecektir, ateşi ve hızı! ...

Ateşi ve hızı! ...

Sonsuza kadar,
kesilmeyecektir, ateşi ve hızı! ...

Ateşi ve hızı! ...

Nevzat Bilgiç