Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Nă r ve Kül............
Sevda sürgünüm…
Bugün güneşin ışıklarını söndürüp,
Yağmurlu bir mehtap oturmuş pencereme…
Kırık bir kadeh elimde,
Depresif anılar eşlik ediyor sensizliğime;
Büzülüyorum kendi sessizliğime…
Yüreğim nă r,
Yüreğim kül…
Hüznün ayazı vurmuş, kavrulmuş bedenim…
Ya bir damla su ol düş kurumuş dudaklarıma,
Yada boğ beni özlem kokan saçlarımla…
Bilincini kaybetmiş benliğim,
Takıyor bedenimi kollarına…
Yürüyorum hayaline bata çıka,
Geçip gidiyorum yabancı sokaklardan…
Bir dağ kulübesinde buluyorum kendimi.
Oturtuyorum bedenimi kırık bir masaya…
İhtiyar bir kadın yüreğimi deler gibi
Baka kalıyor gözlerime…
Haykırıyorum! !
Al bendeki beni!
Yeter ki ver sevdiğimi!
İki damla yaş aktı gözlerimden,
Senli kelimeler asit gibi kavurdu dudaklarımı…
Bir tas suya haykırıyor adınla karışık feryatlarımı …
Duy diyor, seven yüreğin feryatlarını…
Gelecek kapanacak dizlerine…
Şimdi dön geldiğin yere…
Umut yorganını sarıp sırtıma,
Yorulmuş dizlerimi kaldırdım yavaşça.
Tüm korkularımı atıp omzumdan,
Bir cesaret yükledim kanayan yüreğime…
Koşar adım yürüdüm gururumun öldüğü yere…
Kaç mevsim yeşillendi dallar,
Kaç mevsim sararıp soldu yapraklar…
Artık umutsuzluğumun son deminde,
İnce bir yağmurla çalındı kapım;
Dizlerinde dermansızlık,
Kan oturmuş, ışık olsam dediğim gözlerine…
Tarumar olmuş dokunduğum saçlar…
Dudaklarına asılmış sevgi sözleri…
Cehrenden akıyor zamandan aldığın dersler.
Acılarım kalkıyor şaha!
Yüreğim dökülüyor yerlere…
Git geldiğin yere! İstemem!
Gecelerce ağladığım yokluğunun acısını,
Birazda sen duy kahreden yürek sancısını;
Gelme kapıma hissetmeden,
Dönüyorum arkamı…
Kapatıyorum kapıyı.
Çakılıyor bedenim soğuk zemine…
Sev beni, bırakma diyen haykırışlarınla irkiliyorum…
Dönüp açıyorum kapıyı aniden
Ne sen…..
Ne senden bir eser,
Her şey
Yitip giden benliğimin oyununuymuş meğer…
Safiye Çakır
