Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Kızıl Serçe
Yaşama tutunmamın güleryüzlü bir ilkbaharıydı
Seni sevmelerim
Ve hasretine başımı yaslamam
Ve de yüzümdeki kızıl utangaçlık
Ben bir kızıl serçeyim
Gözlerinin kızıl renginden öptüm
Umutlarını ver, bana
Bir güvercin tüyü hafifliğinde
Ve nezaketinde olsun
Mutluluk gözyaşlarınla yıkadığın umutlarını...
Çayırları öper gibi
Öpmeliyim umutlarının yeşilliğinden
Ve bembeyaz tazeliğinden
Kalbini ver, bana
Hani içinde mavi bir okyanus akan kalbini...
Bilirim ki okyanusun en derinliğinde
Yanık kehribar kokulu sevgilerin hazine gibi saklıdır
Nefesini ver, bana
Hani yaz yağmuru olan nefesini
Bütün hücrelerime doldurmalıyım
Toprak gibi çatlayan hücrelerime
Nefesin yağmur misali yağsın
Ki, hücrelerimi onarsın
Hayallerini ver, bana
Hani hayallerin pencerelerini açtığın zaman
Mavi bir gökyüzü
Püfür püfür esen bir rüzgâr misali konardı ya damlarımıza
Hayallerin, gökyüzünde gezinen bir martı gibiydi
Yeni doğan bir bebek gibi olan bakışlarını ver, bana
Gölgem misali peşimden gelen acılarım Ömrüme bir sis gibi çökmeden
Bakışlarına yaslanmalıyım, bir ömürlük sıhhat olurcasına
Nar çiçeği gibi hasretlerini ver, bana
Hani gizemli bir kapı misali ilkbahara açılan hasretlerin vardı ya...
Ah! Başımı ne kadar çok döndürmüştü
Kendimi sudan çıkmış bir balık hissederdim
Gönül hamuruyla yoğurduğun keyiflerini ver, bana
Yaşama keyfim kaçmadan
Hani bayramlık ikramı olan keyiflerin vardı ya
Ne çok severek, isterdim onları
Bana nemlenmemiş mutluluklarını ver
Göğsümdeki keskin bir bıçak yarası gibi olan hüzünlere
Merhem gibi sürmeliyim
Ki acılara inat yaşayabileyim
Kristalleşmiş duygularını ver, bana
Duyguların, avuçlarımda ılık ılık esen bir dua gibi
Şair ve yazar: Yunus Baba