Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Zunnûn el-Mısrî şöyle demiştir: 'Sûfi o kimsedir ki, konuştuğu zaman, sözü hakikatlardan açıklamalar yapar, sükût ettiği zaman da alakaları kesmek suretiyle organları onun adına konuşur' (Hucvirî, a.g.e., s. l16) .
'Sufî kimdir' sorusuna Sehl b. Abdullah şu cevabı vermiştir: 'Kederi safâ haline gelen, bulanıklıktan durulan, fikirle dolan, insanları bırakarak sadece Allah'la meşgul olan, altın ile toprağı eşit gören zattır' (Kelâbâzî, Taarruf, Çev. Süleyman Uludağ, İstanbul 1979, s. 57) .
Cüneyd, 'Zâhirine önem veren bir suti gördün mü bil ki, batını haraptır', demiştir.
Nurî der ki, 'Sufinin vasfı, bulamadığı zaman sükûn ve huzur içinde olması, bulduğu zaman başkasını kendine tercih etmesidir' (Kuşeyrî, a.g.e., s. 452. Ayrıca geniş bilgi için bk. Tasavvuf mad.) .
sufilikte, seyr-i süluk denilen manevi yolculuk 7 makamdan oluşur:
1- tövbe: günahlardan pişmanlık duyarak doğru yola, allah'a dönme.
2- vera: doğruluğu şüpheli şeylerden kaçınma.
3- zühd: dünya zevklerinden el etek çekme.
4- fakr: allah'tan başka her şeyden vazgeçme, elin de gönlün de boş olması anlamında fakirlik.
5- sabır: başa gelenleri çekme, başa gelen musibetlerden ötürü şikayetçi olmama.
6- tevekkül: iradeyi terkedip, işi allah'a bırakma.
7- rıza: hakk'ın kendisi hakkındaki tercihinin kendisi için yaptığı tercihten daha iyi olduğunu kavrayarak, halinden yakınmayı bırakma, haline razı olma.
dini bakımdan ise üç aşama sözkonusudur:
1- ilmel yakin: kişi, dini olduğu gibi, herkes gibi görüp uygular.
2- aynel yakin: kişi, görünenden görünmeyene, dinin derinliklerine inmeye çalışır.
3- hakkel yakin: kişi dinin gerçek amacına varır.
ibnül vakttir. yani zamanın oğludur. ân neyi gerektiriyorsa onu yerine getirendir.o ânda yapılması en doğru olan (tabii islam a uygunluğunu tartışmaksızın) neyse hemen oracıkta bir ân ve mekan sonrasına ertelemeden gerçekleştiriverendir.
kimi tarikatlar (nakşibendiyye) bu tanımı pek sever ve saliklerine uygulanmasını tavsiye ederler. kabaca bir örnekle ülke dış tehdit altında iken tekkelerde dergahlarda ibadetin taatin yerine ön saflarda düşmana karşı vatanı savunmak ânın gerektirdiği fiil oluşundan ötürü daha fazla sevaba sahiptir ve o tercih edilir.
yine ramazan ayında iftar vakti önce iftarı yapmak sonra akşam namazını eda etmek bu tanıma örnek teşkil edebilecek bir durumdur.
