Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bir bedende iki can…
İçimdeki çocuk,
Seni büyütüp, sarmalayıp,
Zaman gedildiğinde başını okşayıp,
Bazen de sana acı sözlerle hayatı anlatmadık mı?
Ebe çocuk,
Sen ki hasreti mesken edip kalmadın buralarda,
Özgürlük diyerek çıktığın yollarda,
Memleket kokusunu dindirecek hazlar buldun mu?
Ahhh be çocuk,
Hani top oynadığın harmanlık sahaları,
Gölgesinde; Sevgili ile hamaklar kurduğun ceviz ağacı,
Hani kış için kekik otu toplamak üzere çıktığın tepeler,
Kışın balık avladığın dere boyları,
Verimli topraklar dediğin; Düzbayır,
Tadına doyamayıp; uykuya daldığın üzüm bağları…
Bir şey mi dedin; ebe çocuk,
Sen bana hasret… Ben sılaya,
Sen beni yaşadın… Ben toprağı, sevdayı,
Sen bağırdın özgürlük diye… Ben ise sevgiye mahkûmiyeti,
Senin bana söyleyemediğin o söz…
Ben ise senin için yaşadığım anlar…
Uzat artık elini çocuk, uzat…
Ufuk çizgisinde buluşup…
Sona sonsuzluk ekleme zamanı…
Mehmet AYDEMİR 06.10.2012 SAAT:10:53