Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Sana sevdayı anlatmayacağım
Yarama bastığım tuz çürür
Kehribar tesbihlere ve musallaya düşer şiir
Dize sonuna sığamayan her kafiye ölür
Şehre ay ışığı yağmadan suladığım fidan
Kan revan çığlıklarla bir iblise dönüşür
Gül rengini kaybeder bülbül sadakatini
Divanlar paslanırken bütün gazeller üşür
Yüreğinin putperest menzillerine yürürken med-cezirlerin
Tevrat Musa'ya küser İncil İsa'yla dövüşür
Sana sevdayı anlatmayacağım
Göz geze düşman kesilir mermi namluyla öpüşür
Sana sevdayı anlatmayacağım
Muhbir ihanetiyle kalır ihanet dille örtüşür
'Ben' diye başladıkların aslında son istasyonudur öykünün
Soğan kendini bize kırar somun kendini bizle bölüşür
Sana sevdayı anlatmayacağım
Sonra sevda ne düşünür
BÜLENT AYDINEL