Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bir Gülüşte Aşk
Şimdi seninle bir oyun oynayalım.. Ama gülmek yok.. Yasak..! Zamanı geriye alalım, bundan bir kaç ay öncesine.. İlk tanışmamızdaki gibi, ben yanından sessizce geçeyim.. Sen meraklı bakışlarla saçlarını geriye at ve yine o düşünceli bakışlarınla dışarıyı kes.. Ama bu sefer affetme, kes gitsin pencerenin diğer tarafında kalanları..! Ve şimdi ilk karşılaşmamızı da unutalım, unutalım ki; sırayı dağıtmayalım.. Konuşalım, saatlerce farklı şeylerden bahsedelim.. Biraz benden, biraz senden, biraz da içinde saklı tuttuğun kelimelerden..!
Kalp atışlarıma ritim tutturduğun anlara dönelim, ben sana seni çizeyim, sen bana beni anlat.. O arada ben sana beş dakikamı ayırayım, yine seni çizmeye çalışayım, ama aramıza girenleri de ayıklayalım. Yoksa bu portreden bir şey çıkmaz! Sen sadece gözlerime bak, ben de senin gözlerine.. Elimdeki kalem karalasın öylece sayfaları, ben istediğim Aşk'ı tutuyorum gözlerimde, o da beni tutuyor gözlerinde.. Ama gülmek yok! Yoksa beni Aşk'ına dahil edersin..!
Biraz daha ilerleyelim; sana daha yakın olmanın güzelliklerini anlatalım.. Mesela ''Beni anlatır mısın? '' sorularına bir cevap arayalım.. Ama internetten değil tabi ki.. Şöyle yerine oturacak sağlam cümlelerden olsun, ''Ama sen anlatılamazsın...'' tarzında değil.. ''Anlatılırsın anlatılmasına da, seni sayfalara yazacak kadar sevemedim korkusu var parmaklarımda, kalbim ne kadar cesur olsa da, sen varsın şu Aşk'ın sonunda! '' diyebilmeliyim..
Tabi unutmasaydın beni.. Unutmasaydın eğer; bir gülüşünle Aşk'a değil, şu yazdıklarıma inanmazdım!
İbrahim ÇEKİN