Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Hiç anlayamamışım hiç, şimdiye kadar karanlığın anlamını
Oysa karanlıklardan daha kara
Mapushane’nin beyaz camları
Duvarlar öylesine mana dolu öylesine anlamlı…
Gel de şarkı söyle.
Birden dirildi içimdeki ölü düşler
İçimi kaplayıverdi gerçek güzellikler
Madde mi ağır yoksa mana mı?
Şimdi anlıyorum mana’nın ağırlığını
Bir ömrün hesabını veriyorken içeride: Sanki üşüdüğümü hissediyorum
Soğuk gerçekten soğuk mu, yoksa hasretin acısı mı?
Özlemin ve anlamını bilmediğim duyguları keşfederken
Şimdi hissediyorum senin yokluğunu…
Bu demir ranzalar kim bilir neler dinledi,
Duygularıma şimdi ranza yatak ve demir parmaklıklar eklendi.
Geride bıraktığım boş bir dostluk,
İçimde tuhaf bir burukluk
Bir ihtilal kadar yalnızım.
Dinlerken içeride yatanları: Hayatın felsefesini yapıyor…
Özgürlüğü ve okuduklarımın anlamını daha iyi anlıyorum.
Etrafımdaki yükselen duvarlara bakıyorum,
Bulunduğum yerin karantina olduğu söyleniyor
Gerçek karantina dışarıda bu ise fark edilmiyor.
Evimdeki kuşun kafesini açmak istiyorum.
Ailemin kutsallığını ve sıcaklığını arıyorum.
Kafamın içine hayatın anlamını kazıyor,
İnsanların ne kadar insan olduğunu fark ediyorum.
Dostlarımı eliyorum birkaç tane kalıyor,
Koğuş 27’ye 39 adım geliyor
MEZARLIĞIN KARANLIĞINI ANLIYORUM…
& Halil Yüksel &
13 / 04 /1999