Şiir Gurubu Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Devrim Boran
Alan:   Grup:Şiir Gurubu
Tarih: 22.01.2018 08:30
Konu: Su'yun Kısa Tarihi

… Çöl’ün Yazgısı …

Su bir bilinmezdir ömrünce Çöl’ün.
Su’yun unutuşunda zamansızdır Çöl.
An’sız ve anı’sız bir sığıntı, ari bir yalnızlıktır Çöl.
Çöl, hoyrat dünyanın öteki yüzü…
Kum, parçalanışıdır Taş’ın, Parçalanış ise kanlı gözyaşları Ömrün.
Kum örtüsüdür Taş’ın, Örtü ise zırhı Define’nin.
Kum kanlı bir gelinliktir cansız bedeninde Çöl’ün.
Lourre’dan dünyaya bakan Jokond’un gözlerindeki giz, Çöl’ün yazgısıdır.

… Söz …

Söz, yankısız bir çığlık, hükümsüz bir demdir ömrünce Çöl’ün.
Ezgi dokunmaz, ezgi okunmaz, ezgi bulunmaz bu diyarda.
Söz kanadıkça kendini Çöl’e vurur ozanlar.
Hüzünlü bir sondur bu, çığlık çığlığa bir veda.
Dengbejlerin kitabında cehennemdir karşılığı Çöl’ün.
Çöl, Homeros’un suskunluğu, Evdale Zeynike’nin laneti…

… Kumyazısı …

Kumyazısı, imsiz bir buğudur yalnızca.
Kuma yazılan yazı, imidir bir bedevi intiharının.

-Bedevi, Çöl insanı. Çöl’de esirdir. Cennet uzak, cennet yasaktır bedeviye. Çöl bir burgaçtır ömrünce bedevinin. Kanlı bir burgaç. Alır kollarına, alıp da öğütür bedeviyi. Yeryüzünün lanetlisidir bedevi. Bedevi dokunamaz suya. Dokunuş ki gözlerde başlayan bir yangındır. Ne dokunur, ne de duyar bedevi. Çöl’ün ıssızlığında lla bir geda, ama bir naçardır bedevi.

Ölümün rengi gridir ve bir kurtuluştur Çöl’de.
Bedevi başkaldırır susuz ve de suskun yazgısına.
Ki hoyrat akışına karlı dünyanın bir başkaldırıdır intihar.
Kan dindirir sonsuz susuzluğunu Çöl’ün.
Kum katilidir ömrün.
Yazı kalmaz kumda.
Rüzgar belleksiz kılar Çöl’ü, ki bellek kıvılcımıdır tarihin.
Çöl tarihsizdir.

… Tarih …

Tarih, sonsuz bir arayıştır, yanıp sönen bir ateştir, yapa yıka ilerleyen bir akıştır.
Uzaklıklarda kırılan anın tortusudur.
Tarih, yarına akan dün, dünü yıkan bugün.
Su, sırrı uzaklıkların.
Peki nedir Su’daki sır, Gılgameş ile yitip giden sır?

… Cosmos’un Gözyaşları …

Dönüp durdu kaç zaman.
Durdu düşündü neden sonra.
Düşündü kımıldamaksızın.
Kimdi, Neydi, Nereden geliyordu, Nereye gidiyordu?..
Düşündü, düşündü, düşündü…
Düşündü de bulamadı sorularına bir karşılık.
Ve karşılıksız soruların anaforunda yitiriverdi aklını.
Cosmos çıldırmıştı, çıldırmıştı ezeli yalnızlığından.
Kara bir hançer sapladı kalbine.
Kanlı gözyaşlarını bıraktı boşluğa.
Ve kurtuldu ezeli yalnızlığından.

… Tin’siz ve Ten’siz bir Cenin: Dünya …

Samanyolu’nun labirentlerinde buzdan bir küreydi dünya.
Buz evrildi zamanla; hava, toprak, su ve ateş oldu.
Artık çorak bir toprak parçasıydı dünya.
Güneşin yörüngesinde dönüp duran bir elips.
Tin’siz ve Ten’siz bir Cenin, alev alev yanan bir Cenin.
Bir gün bir Bulut belirdi.

- Su’yun Yolculuğu -

… B u l u t …

Ne söz vardı, ne de yazı.
Bulut vardı, yalnızca bulut.
Sonsuz bir berekettir, sürekli bir doğumdur Bulut.
Rahman ve Rahim’dir Bulut.
Yeryüzüne inmiş bir Bulut’tur Meryem Ana, Kybele ise erdemi Bulut’un.

… I.D u r a k: YAĞMUR …

Bulut’un rahmine düşen bir sabırsızlıktır Su.
Adlanır doğar doğmaz; Yağmur ilk adıdır Su’yun.
Su’yun kanatlanışı, Toprak’ın tutkusudur Yağmur.
Gözyaşı pınarları kurumuş solgun yüzünde Toprak’ın doyumsuz bir busedir Yağmur.
Kanı çekilmiş kızgın teninde Toprak’ın, büyülü bir dokunuştur Yağmur.
Yağmur, döllenişidir Toprak’ın.
Ve Toprak’ın rahmine düşen bir sabırsızlıktır Tohum.

… Ara Durak: Kadim bir aşk –Yağmur ve Toprak …

Kadim bir aşktır bu.
Trajedinin anaforunda kanayan kadim bir aşk.
Trajedi ezelden beri yazgısıdır aşkın.
Aşk kanar, kanadıkça çağlar ve bir ağıt gibi söylenir çağlar boyu.

… II.Durak: DERYA …

Su, delişmen bir seyyahtır yer altı dehlizlerinde.
Issız bir iklimde izini sürer tutkusunun.
Vuslatın ilmindedir Su.
Vuslat özlemidir Su’yun.
Ve ulaşır, ulaşıp karışır Derya’ya vuslatın şafağında.
Derya, ikinci adıdır Su’yun.
Derya, tutkusudur Su’yun.
Derya, kalabalıklardaki yalnızlıktır ömrünce Su’yun.

… Ara Durak: Arayış bir kirlenmedir …

Varılmamıştır.
Yol tükenmemiştir henüz.
Arayış bir kirlenmedir.
Vuslat ise bir yitiştir ömrünce Su’yun.
Derya’da bir Mem’dir Su, Zin’in aşkında divane.
Sema’da bir Zin’dir Rüzgar, Mem’in aşkında virane.

… AĞIT: Mem u Zin –kana bulanan aşk …

Mem kavuşamadı Zin’e, gül kokulu nazenin yarine. Kavuşamadı, kavuşup da sarılamadı körpe tenine. Kavuşamadı, kavuşup da sarılamadı incecik beline. Sarılıp da öpemedi gamzesinden, dokunamadı gerdanına. Ve dağlandı yüreği uzayıp giden zemherinin yollarında.

Mem, başı dumanlı, etekleri karlı yüce dağ başlarına çıkar her gece. Çıkıp da dinler yüreğini ıssız göllerin kıyısında. Sarılıp kavalına sevdasını dokur özenlice. Koygun ezgileri, acılı türküleri yankılanır koyaklarda, yükselir semaya. Dayanamaz, dayanamaz da sararıp solar yıldızlar, örselenir ay. Yıldızlar düşer saçlarına, ay dolanır başında. Sırdaş olurlar Mem’e, avuturlar yalnızlığını…

Zin’in gözleri asılı kaldı ufukta. Uyku tutmaz gözlerini. Geceler boyunca kederin kollarında dinler Mem’i. Mem’in ezgisi bir hançer gibi saplanır bağrına. Ve her sabah ağlar durur usulca. Bir inci gibi dökülür kanlı gözyaşları sabaha…

Sevi, günahın çarmıhında kanayan bir yasak söz idi. Ve bir yitik düş idi kinin zorba zamanlarında. Varamadılar düşe. Aşk kana bulandı yine. Söz oldu, söylence oldu. Taşınıp durdu dilden dile, yürekten yüreğe. Ahmede Xani duydu, duydu da kırılıverdi en ince yerinden. Kesif bir acı çöreklendi canevine. Ve “Ax!” dedi. “Ax! Tanımalı sizi viran topraklarda solan çiçekler. Tanımalı sizi, uzak diyarlarda lal gezen biçareler. Sağaltmalıyım kanayan yürekleri. Dindirmeliyim çığlaşan acıları. Sonlanmalı çığlıklaşan özlemler. Ve yineleyip durmasın bu lanet olası yazgı…” Ve kanıyla kutsadı Mem u Zin’i.

… III.Durak: TUFAN …

Sevi, rüzgarın kollarında titreyişidir Su’yun.
Titreyişte arınır Su.
Arınır Su, arınıp özüne akar, mecrasına kavuşur.
Arınır Su, arınıp çoğalır, çoğalıp Tufan olur.
Tufan, üçüncü adıdır Su’yun.
Tufan, yaralarını sağaltmasıdır Su’yun.
Su’daki olanaktır Tufan.

… Ara Durak: Ebedi bir aşk – Rüzgar ve Su …

Yedi iklim ve dört kıtada dolaşıp duran bir ari demdir Rüzgar.
Kirlenmemiş ve kirletilmemiş bir dem.
Ceren bakışlı bir peri kızıdır Rüzgar.
Perçemi gözlerinde bir yangın, bir vurgundur Rüzgar.
Su’ya tutkundur Rüzgar.
Okyanus’un oğlu gezgin Su’ya.
Ebedi bir aşktır bu.
Kırılmaz ve sarsılmaz bir yürek şahlanışı.
Trajediden ırak, bir esrik mısra.
Cennet bahçelerinde açan bir yediveren çiçek.
Fırtına, yürek atışlarıdır Rüzgar’ın.
Su’ya aşkında çarpar durur yüreği.

… Son Durak: BENGİSU …

Sevgi tılsımıdır ömrün.
Sevmek bir simyadır.
Sevi yüceliğidir Su’yun.
Sevi kutsar Su’yu.
Su ölümsüzlüğe kavuşur, Bengisu olur.
Su’yun son adıdır Bengisu.

26 Aralık 2000 / 22 Ocak 2001 * Siirt Mahpushanesi * devrim BORAN
##{img}##