Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bu topraklar neler gördü oglum neler,
Bakma şimdi böyle atıp tuttuklarına
Eskiden..
Eskiden derdi Dedem
harp yıllarında
kurtuluş savaşı öncesi, sonrasında
neler gördü neler, topragın dili olsada bir konuşsa
Oturdugu Sedirden,
ecik yana kayarak eliyle, çök dedi.
Oturdum…
Yaz Kış giydigi yamalı çeketin sag cebinden
buruşuk peşkiri avucunda toplayıp gözünü sildi
sonra agzını kapattı mendille.
Başladı konuşmaya,
„Oglum, o vakitlerde buralara
Teali Islam Cemiyetinden birileri gelmişti
Iskilipten,
Iskilip aha şoorda iki adımlık yol
Kılıgı kiyafeti düzgün birine benziyordu
Adımı?
Adına Iskilipli Atif hoca derlermiş.
Köy odasında yedirip içirdik,
yanında dört kişi vardı ellaam.
Unutuyok oglum, yaş geldi iste.
Hoca odada tek tek gözümüze bakarak,
“Ey millet, din iman bitti, kafirler orda burda
eşkiyalık yapar oldu, Ingilizi kızdırdılar
Yunanı başımıza musallat ettiler,
Sebebi Mustafa Kemal diye biri
tutmuş ingilize savas açmış,
Otur oturdugun yerde,
sana ne? Sana ne oluyor degilmi?
Büyükler varken, burnunu ne sokuyon bilmedigin işlere! !
Bu asilere,eskiyalara ders verme zamanı geldide geçiyor bile.
Harp vaktinde oglunuz kızınız ölecek
kardeşlerimizin öldürmesine müsade etmeyin.
Ben, bu lafları kendimden uydurmuyorum
Padişah´ımız..
deyi demez
nasılda hepbirlikte can havliyle ayaga fırlayıp,bagırdık
Padişah´ımız çok yaşa
birden odaya korkulu gözlerimiz doldu
Hafif hafif söze girdi
Evet Padişah´ımız, yani bu Allah´ın emri, sonra Padişah´ımızın
Bu bir buyruk
bir ferman
derdimize derman
çarıklara is düştü yine
düşelim yollara
Mustafa Kemal hainini vurmaya
Gittikce sesi emir haline geliyordu
Yunan ordusu halifenin ordusu sayılır
Hiç de zararlı bir topluluk degildir
Asıl kafası koparılacak mahlukat Ankara´dadır.
Mandacılık kötü diyenlere yüz vermeyin,
koymayın köylere, taşa tutun
enselerinden tutup, kafalarını kesin.
Unutman, bize tek yunan yardım edebilir
Ingilizide güvenin….
Bize daha neler anlattı bu Hoca
Oglum, çogumuz inandık
Adamları yedirip içirdik,
aramızda topladıgımız, yün, tiftik deriyi bir Katır´a yükleyip
Iskilib´e gönderdik.
Gittiler, gittilerde dertleri bizde kaldı.
Emmim bana,
Dayım Emmime,
Babam Anneme, Dedem hepimize vurdu
Evimiz sanki akrep yılan istilasina ugradı
bagrıltı, homurtu
bilhassa sinkafli küfürlerle
kimimiz Mustafa Kemal´a
kimimiz Iskilibe sayıyorduk.
Abdruhman emmim tövbe tövbe, cık, cık diyerek
ortalıgı yatıştırmak için odadan odaya yürüdü.
Iskilipli her seferinde Hilafet ve halifelik bitecekmi?
Buna izin verecekmiyiz eyy ahali;
Padişah hazretleri aşkına
hep bir agızdan
Padişah´ım çok yaşa dedikce, gözümüzden yaşlar geldi..
Işte oglum o Iskilipli giderken evimizin içine ederek gitti.
Eskiden el ele verdiklerimizin kollarından bıdadık
bu herif buraya geldikten sonra.
Sonra mı?
Sonra Harp oldu.
Cephede yaralandım,dizkapagımdan
kurşun gelirken ayagım taşa takıldı, kurtaramadım.
Onun uçun topallıyom oglum..
Yeni yetmeler, topal topal diye arkamdan gülerek bagrıyorlar.
Gözleri doldu, yana çevirdi yüzünü..
Peşkiri dolandı yüzünde.
Ne Babayigitler öyle upuzun,yan, yüzüstü, sirtüstü
kan akıttı oluk oluk
Türkü, Kürdü, Arabı,
Lazı çerkezi.
Kıtlık yılları gördük oglum, çarıklar eskiyince onları yerdik.
Bıdadıgımız o kollarla nasılda sarmaş dolaş olduk cephelerde
Bayragı hiç düşürmedik yerlere
Duydukki iskilipli meclisin orada bir çarşıda asılmış..
Gavurları yenerken..
laf arasına girip,
„Dede onlara Emperyalist diyorlar.“
-Kim diyo?
-Mustafa Kemal..
Hmm yendik hepsini onun sayesinde
Komadık birini bu topraklarda
komadık ne şehitlerin nede gazilerin ahını
Bizler şavasınan büyüdük,
nasihatımı iyi dinle evlat,
Vatana sahip çıkın, karıncayı bile yetim koyman.
Ne çok insanımız öldü o vakitte ne çok bir bilsen
yetim ve dulların acısında saklı o agıtlar
şimdi kim bilir hangi dagın ardında
kıvrım kıvrım giden çaylara dökülerek avazlanır?
Birde oglum,
en çokta hainlere dikkat edin
Okuyun oglum okuyun
okuyun ki
dünya temiz, dünya güzel olsun..
Dedem, gözüne duran yaşa peşkirini tuttu
bogazı kurudu, iki yudum su içip
titrek sesiyle mırıldanmaya başladı.
Çıktık açık alınla on yılda her savaştan
On yılda on beş milyon genç yarattık her yastan.
Haydar Metin - Dedemden Hikayeler -2-
