Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Bazen bir insanı kendinize ne kadar yakın hissetseniz de ayrılık kanınılmazdır...
Bu şiiirim;
SAYFA:4
NO :94
İki Bakışın Tutsaklığında
Bir bahar sabahı…
Kuşlar cıvıl cıvıl ötüyordu küçücük dünyalarında.
Kelebekler fıldır fıldır yaşam rüyasındaydı.
Güneş daha merhametli doğmuştu her yana.
İçimde kum taneleri kadar yıldızın doğum sancısı vardı.
Her duygum binlerce nağmenin doğuşuydu.
Karşımda tatlılığın dip noktası iki çift göz…
Böyle başladı mutluluklarımın başaklanması.
İki bakışın tutsaklığında doğdu aşk.
Sen, ben, bu akrepsi düzen…
Düzenin kof meyveleri…
Yaşamak büyük devrimdi bizim için.
Nasıl da döküldük mutluluğun yollarına
Nasıl da seller gibi taştık umutlarımızla.
Her lahzamın en büyük terennümüydün sen.
Yüreğimde dokuduğum her duygu sana doğruydu
Dekoratifleşmiş bir aşkın melodisiydik seninle.
İki bakışın tutsaklığında bir ömür harcandı.
Fitneyle beslenen gölgeler girdi aramıza.
Koyu kopkoyu bir haldi gözbebeklerimizde gezinen.
Bir semerenin dökülüşlerini yaşıyorduk acımasızca.
Üstümüzdeki güneşin insafsızlığı hücrelerimize sinmişti.
Nasıl da savrulduk karanlıklarımıza.
Sen aşk teknemizin Lili Brik’i.
Ben intiharların ezeli mağlubu sevdaların Mayakovski’si.
Tek gülüşle yaşayabililirdim;
Tek kurşunla intiharlara büründüm.
İki bakışın tutsaklığında öldü aşk.
02.05.2015
Fatih Ataşçi