Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
BEN KİMİM?
Her cemre arefesi nüksederim yaprağa
Nezaketle süzülen yeşil benim, al benim
Bir yüzüm arşa bakar, diğer yüzüm toprağa
Maddeyi mânâ ile tanıştıran el benim
Her baharda çiçeğim, her çiçekte arım var
Kendimden gayrısına ne zarar, ne kârım var
Ne geldiğim yer belli, ne gidecek yerim var
Her göreni ağlatan kifayetsiz hâl benim
Bazen isyan etsem de, genellikle ramdayım
Dost gider, düşman gider ben hala sıramdayım
Gizli, açık günahta; helâlde, haramdayım
Yanlısını mahşere sürükleyen mal benim
Ne fazla akıllıyım, ne aklı/n yitirmiş del
Bazen suçun kendiyim, bazen de suça bedel
Hakk nasip etmedikçe uzanamaz hiç bir el
Marifet sofrasında kaşıklanan bal benim
Rüzgâr eker, fırtına devşiririm gazelden
Uzatılan her ele, el veririm tezelden
Ademoğlu boynuma asılıdır ezelden
Ömür salıncağının salındığı dal benim
Bir rivayet ertesi göçtü başımın sisi
Göz görmez aydınlıkta süzdüm lambadan isi
Ahde vefa gösterip kıskandırdım iblisi
Kâfirin ciğerine çöreklenen kül benim
Ne solcu bir yanım var, ne mevcut sağ görüşüm
Örümcek istilası boşluğu ağ görüşüm
Boşa değil bunca yıl tümseği dağ görüşüm
Zehirli bahçelerde güneşlenen gül benim
Yarım kalan ömrümün yerde kaldıkça âhı
Dirilir, tazelerim Âzrail’le nikâhı
Nakışladım sineme bu sessiz çilegâhı
Ezel ebed arası o incecik tül benim
Özümledir savaşım, yalnız kendime kastım
Kaşla göz arasında çok sırra kadem bastım
Kelime-i tevhid’i dudaklarıma astım
Gece gündüz Rabbini sayıklayan kul benim
gri gölge