SeVgİYe Daİr HeRşEy.... Mesaj Detayi Antoloji ...

Gönderen: Ekrem Öztürk
Tarih: 18.11.2008 09:23
Konu: Ruh temizliği yaparmısınız?

Ruh temizliği yaparmısınız?

Nice insanlar ağır yüklerini sırtlarında taşırlar,
yıllar gecer halen vaz gecmezler o yükü sırtlarından
atmaya. yük dediğimiz ne olaki? gam, keder,
ayrılıklar, üzüntü vs.

hayatı yaşamak istiyorsak, ruh temizliğine mevsimler
gibi ihtiyacımız var, bilakis bu hızlı yaşamda
bir ağac yapraklarını yeşertirken dökdüğünü gördünüzmü?
sanırım hayır.. meyve vermeden yapraklarını dökmeyede
arzulu değil.. meyve verdikten sonra, argın yorgun yapraklarına
her rengi verir; sarı, kırmızı, kahverengi..
soyunmaya hazırlanıken, doğaya ayrı bir güzellik verir..
ağacın yorgunluğunu unuturuz, görmeyiz dahi.
ağacın her bir yaprak dökümü, bir sancı
bir ağrı olmalı bedeninde.. yüzgarın esmesi ile
kayp ediyor o acsını sancısını bize. ruhumuz dahi
duymuyor! Yoksa her ağacın inlemesi, bizi doğadan kovar.
Ne saygın yaşadığımız doğa, sancısını dahi bize duyurmuyor..
sesiz sesiz, zikir eder her döktüğü yaprağı ile,
imdadına tek kendi gücü yetişir..

peki biz ruhumuzu soyondurdukmu aynı şey olmuyormu?
acı, sancı, keder.. doğa dahi kendini seviyor, boyun eğiyor
yaradanın emirlerine.. nerde yazıyor; bir ömür boyu taşı
üstündeki ağır yükünü! ! !

hayal etmekle içimizdeki dışımızdaki yükümüz hafilemiyor,
hafiflenen ' düşlerimiz '.

yazık değilmi düşlerin kayıp olmasına, mevsimin dışında
solmaya.. onca yıllar yük taşımakla... hangi beden kendine
küsmez, ya ruhumuz bu duruma ne der? ? ?

arkasında bolca yük olan insan, yorgun, bitgin olur,
ileriye gitmek icin ne gücü nede iradesi kalır..
sürekli eskilerde yaşar, mutlu olamaz.. mutluluğu tadamaz..
kendi değişmesse bile tavırları, gündemi geleceğide değişmez..
rhumuz duraklar, büyük bir
yanlızlık büyür bu ağır yüklr, iyce ceker bizleri karanlığın dibine...
yorgun dolu dolu yaşayanın peşinden gitmek istemez..
yaşıyanda söylenir; at şu sırtındaki yükünü..
ruhlarımızın eşit yürümesi icin.. ' ruh temizliği yap!
hayata küsgün yorgun.. ne dostlukta, ne sevgide,
nede bir sürecek ömürde bir mevsim değiştirir..

kim düşlerine yaklaşmak hayaline kavuşmak için
değişmez? bakın ağac dahi dört mevsimde farklı farklı
giysi giyor.. yaz, kış, bahar, sonbahar..
dolu dolu bir yaşama doğru. ağac ise hep aynı kalıyor,
değişen tek yaşı oluyor!

haydi diyorum, ' sonbahar ruh ' temizliğine! ! !

haneyi temizler gibi, sil süpür, yak!

hiç denedinizmi?

Ömrümüzde bir kez olsa 4 mevsimi ağac gibi
yaşamalıyız! itser yeşer ister meyve taşı!

emin olun bir daha arkanıza bakmamaya, yoksa
taşıdığınız yüke ve üzüntüye daha çok üzülürsünüz,
geriye baka,baka.. önünüzdeki güzel ruhları
kacırırsınız! ! !

buyurun ' ruhTEMİZLİĞİNE '

Ömrünüzdeki mevsimleri kacırmayın..

kıpkızıl gülümsiyen sonbahar yapraklı gibi...

kaynak; düşle