SeVgİYe Daİr HeRşEy.... Mesaj Detayi Antoloji ...

Gönderen: Özlem Karayel
Tarih: 26.03.2008 23:04
Konu: Türkiye'nin her tarafına bir olmaya varım diyenler...

Türkiye'nin her tarafına bir olmaya varım diyenler...


Edirne'den Hakkari'ye, Gaziantep'ten Samsun'a Türkiye'nin her tarafına bir olmaya diri olmaya varım
diyelim.

''Türkiye bugünlerde zor bir demokrasi ve hukuk sınavından geçmektedir. Ülkemizin bu kritik
dönemden hiçbir yara almadan çıkması, hepimizin ortak dileğidir. Uluslararası finansal krizin
dalgalarını hissetmeye başladığımız bugünlerde, iktisadi tedbir arayacağımıza hala sağduyu arıyor
olmamız, bir talihsizliktir. Türkiye'nin, bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak ve
işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunlara odaklanması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti, anayasanın başlangıç ilkelerine dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk
devletidir. Vazgeçilmez olan bu ilkeler bütünü, bizi bir arada tutmaktadır. Bu ilkelerin varlığı dışında her
mesele, siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartışılabilir. Türkiye'de yaşanan politik süreç, toplumda
umutsuzluğu ve karamsarlığı artırmaktadır. Siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarı tehlikeye atmakta ve
toplumun enerjisinin pozitif alanlara yönelmesini engellemektedir.

Siyasi partilerin, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. 'Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi,
aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve
kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir''

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin, demokrasi işleyişi için son derece önemli olduğuna da dikkat çekilen
açıklamada, bu ilkenin, kuvvetler arasında uyum sağlaması, çatışmaya neden olmaması, toplumda
yaratılmak istenen kamplaşmayı beslememesi ve kuvvetlerin bağımsızlığını temin etmesinin de esas
olduğu dile getirildi.

Açıklamada, ülkenin, Anayasa'yı ve Siyasi Partiler Kanunu'nu ilgilendiren çeşitli sorunlar etrafında
gergin bir süreç içerisinde olduğu, oysaki yapılması gerekenin, ülkeyi ekonomik, siyasi ve sosyal
standartları gelişmiş ülkeler düzeyine ulaştırmak ve AB sürecini hızlandırmak olması gerektiği
vurgulandı.

Türkiye'nin, gelişen dünya şartlarına uygun, toplumun beklentilerini karşılayan, her ferdini kucaklayan,
evrensel değerler ile kendi değerlerini bütünleştirecek bir anayasa ve siyasi partiler kanununa ve
hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirmeye ihtiyacı bulunduğu dile getirilen açıklamada, şöyle denildi:

Türkiye, kendi meselelerini sindire sindire tartışarak katılımlı bir süreç içinde tüm kesimlerin
mutabakatı ile hazırlanacak bir anayasayı hak etmektedir. Bizler memur, işçi, çiftçi, esnaf, tüccar ve
sanayiciler olarak bu zor zamanda sağduyu ve serinkanlılıkla Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüne
her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya ve sorumluluk üstlenmeye hazırız. Demokrasi, tüm kurum ve
kurullarıyla hayata geçirildiğinde, bütün kurumları kısır çekişmelerden uzaklaşarak uyum içinde
çalıştığında, ülkemizin aydınlık yarınlara yürüyeceğinden hiç kuşkumuz bulunmamaktadır. Türkiye, bir
an önce kavga ve kaos ortamından çıkmak zorundadır. Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin,
ama kimsenin hakkı yoktur.

Bu düşüncelerle bu toprakalrda yaşayan her insanı birlikteliğe davete ediyorum. Bu forumlarda
gereksiz çatışmaları bırakarak, tüm fikir ayrılıklarına rağmen ortak amaç ve hedeflerde
birleşmeye davet ediyorum.

Güzelim Türkiyemizden başka yaşayacak bir ülke yok.

BİRLİKTELİĞE BİZLERDE İMZA KOYALIM.