Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
SAYGILARIMLA
Meselâ, güneş, seyyârelerden tut, tâ katrelere kadar,
tâ camın küçük parçalarına kadar ve karın parlak
zerreciklerine kadar, şu güneşin misâliyesinden ve
inikâsından bir turrası, güneşe mahsus bir eser-i nurânîsi
görünüyor. Şâyet o hadsiz şeylerde görünen güneşçiklerini,
güneşin cilve-i in’ikâsı ve tecellî-i aksi olduğunu kabul
etmezsen, o vakit herbir katrede ve ziyâya mâruz herbir
cam parçasında ve ışığa mukabil her şeffaf bir zerrecikte,
tabiî, hakiki bir güneşin vücudunu bilasâle kabul etmek
gibi gayet derece bir divânelikle, nihayetsiz bir belâhete
düşmekliğin lâzım gelir. Öyle de, Şems-i Ezelînin tecelliyât-ı nurâniyesinden 'ihyâ' yani 'hayat vermek' cihetinde, herbir
zîhayat üstünde öyle bir turrası vardır ki, farazâ bütün esbâb
toplansa ve birer fâil-i muhtar kesilseler, yine o turrayı taklid
edemezler. Zîrâ, her biri birer mu’cize-i Kudret olan zîhayatlar,
her biri o Şems-i Ezelînin şuâları hükmünde olan esmâsının
nokta-i mihrâkiyesi sûretindedir.
D E N İ L M İ Ş T İ R
Herkese hayırlı günler
dileklerimle saygıyla
selam ederim..
Bedri Tahir Adaklı