Sevgi Toplumu Grubu Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Osman Şener
Alan:   Grup:Sevgi Toplumu Grubu
Tarih: 13.07.2010 11:39
Konu: *~*~*GüNeŞiN AşKı*~*~*...2/40

*&*GüNeŞiN AşKı*&*...2/40

Devralınca ayrılığı gurbet elin şamından
Son bir kere daha bakar ravzasına mehveşin
Gözleri kan çanağıdır, hicran ile güneşin
Ayın bağrı delik deşik O’nun derdi gamından

Ufku al eyler doğarken silerek yaşlarını
Yüz sürer payini öper tırmanırken ufuktan
Zer ü sim dökmeye başlar yükselerek doruktan
Zümrüt kılar kubbesini, dür eyler taşlarını

Rakib ebr olup örterse kuyunu nazlı yârin
Öyle gazaba gelir ki erir korkudan bulut
Gizlenir gülün hakine düşer ayağa umut
Payini öper can bulur gül yaprağınca narin

An gelir boynu bükülür gün ikindi olmuştur
Hüzün yağmurları yağar şemsin yanan döşüne
Yuvarlanır ufka doğru hep düşüne düşüne
Şiddetinden şu firkatin, günün rengi solmuştur

Devralınca ayrılığı gurbet elin şamından
Son bir kere daha bakar ravzasına mehveşin
Gözleri kan çanağıdır, Evvâhî'yle güneşin
Ayın bağrı delik deşik O’nun derdi gamından

24/11/2009

Osman Şener (Evvahi)


*&*GüNeŞiN AşKı*&* (AÇIKLAMA)

1-(Güneş batmak üzereyken) gurbet elin akşamından ayrılığı devraldığında
Son bir kere daha bakar ay yüzlü güzelin cennet bahçesine (Peygamberimizin kabri şerifine)
Gözleri kan çanağıdır, ayrılık yüzünden (ufuktaki kızıllık bundandır)
Ayın bağrı da delik deşik olmuştur O’ndan ayrı kalmanın verdiği acı yüzünden

2-Ufku al eyler (sabah) doğarken (ufka) silerek yaşlarını (Gece boyunca kan ağlamıştır çünkü)
(Hasret gidermek için) Yüz sürer ayagını öper tırmanırken ufuktan. Çünkü O'nun ayakları doğuya doğru uzanmaktadır
(Ayaklarına) Altın ve gümüş (zer ü sim) ışıklar saçar yükselirken (ufuktaki) doruktan
(Efendimizin kabrinin yeşil kubbesini) Zümrüt haline dönüştürür, taşlarını da inci (dür) eder (Klasik edebiyatımızda kıymetli madenlerin ve taşların güneş sayesinde oluştuğuna inanılırdı)

3-Rakib bulut (ebr) olup örterse semtini (kuyunu) nazlı yârin (Güneşin ravzayı görmesini engellerse)
(Güneş) Öyle gazaba gelir ki erir korkudan bulut
(Yağmur olur yağar) Gülün dibine (ayağına) düşer. Saklanır gülün toprağına (hakine)
Gül fidanının ayağını öperek (köklerine sirayet ederk) gül yaprağına gizlenir

4-An gelir boynu bükülür gün ikindi olmuştur (güneş tekrar batmaya meyleder)
Hüzün yağmurları yağar güneşin (şemsin) yanan döşüne (Üzüntüsü kat kat artar)
(Dalğın, sersemlemiş) Yuvarlanır ufka doğru hep düşüne düşüne
Şiddetinden şu ayrılığın (firkatin) , (sanki) günün rengi solmuştur (solmaktadır)

(Tekrar) Devralınca ayrılığı gurbet elin akşamından (şamından)
Son bir kere daha bakar (cennet bahçesi olan) kabri şerifine efendimizin (ravzasına mehveşin)
Gözleri kan çanağıdır, Evvâhî'yle güneşin (O ay yüzlü güzele aşık oldukları ve ayrı düştükleri için)
Ayın bağrı da delik deşik O’ndan ayrı kalmanın verdiği acı yüzünden
24/11/2009

Osman Şener (Evvahi)