Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
FİRAK
Eridi diye üzülme… Gök yine tohum atar
Her renkten yağdırır karları üzerine
Sen yine eldivensiz gel… Gel üzerime
Sabun koksa bir yerden, kurdeşenim azar
Köpüklü bir siluet düşer kayarak
Kapı altından sürülen zarfta yazılıdır o köşe
Açmadan bilirim ki kâğıt hâlâ bakire
Yama tutmazlar mı? Haaa! Onlar çok, çok geride…
Islık çalsan gelirim… Gelirim gelmesine de
Oluk oluk kan beklenen kısrak başı memleketimde
Sırf bana inat bu sızan da ne?
İhtilal mi? Erkenler dalda kaldı…
Oysa ısırganların içinden geçip gitmek vardı
Bereketli tarlalarda yeşillenirken kargalar
Olmadı… Sakatlanıp, kıstırıldım... Açıkçası kahpece
Belki inanmayacaksın ama kediyi süte döktüm bu gece
Üç ayak sehpa ile denklemde kitaplar
Çözemedikleri hayvan katliamlarını tartışmaktalar
Bilirim ki beyhude!
İki milyon yaşındayken iskeletim
Sırıtan yüzünde adaletin çıldırtan haksızlığı
Çürür ne yapsam da eşkâlim örtülen perdelerinde…
Parmak kaldıran eski çocuk diyor ki! Son kez dinle!
Tek ayak cezalarda iflah olmasa da tabanlarım
Yok yaz beni mağrur ateşkeslerde.
Mücella Pakdemir