Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
- GELiNCiK RÜYASI (gülce-sone'm)
Baharın düşleriyle açan çiçek dünyası
Büyüledi mevsimi canlanıverdi doğa
Mutluluğun diliyle okununca bir dua
Gerçeğe dönüverdi gelinciğin rüyası
Bulutları dağılıp aydınlandığında arş
Çayır çimen bürüdü yüreğini toprağın
Od sevdası sarınca damarını yaprağın
Veda etti bahara ak düşün sultanı kış
Yarınların düşünde hazan olurken tutsak
Düşen tüm damlalarla umut dağıtır yağmur
Yayılırken evrene ilk gün mesrur ve sürur
Çağlayıp mor dağlardan coşar gök mavi ırmak
Savrulur dört bir yana yüreğindeki külüm
Gelincik rüyasıyla tomurcuklanır gülüm
********** Dost Kalemlerden **********
Gelincikler el açıp, Hak'ka dua ederler,
Susun dinleyin bir an, ne ister, neler derler?
Sesine ses verir gök, uğuldar sanki yerler,
Titrer kızıl yapraklar, uçar gider, kederler.
Hâlenur Kor
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Sen baharsın gelinciksin sen gülsün
Solmasın senin o gül yüzlü yüzün
Uzak dursun senden daima hüzün
Mutluluğun bir ömür boyu sürsün.
Salih Kozan
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
'Gelinciğin renginde,bir sevdâ var; kanıyor
Savrulan kül altında,bir yürek mi yanıyor?
Mevsim hep bahar olmaz,hazan da var,kış da var
Bu güzelim gelincik,sevdâyı ne sanıyor? ..'
Ünal Beşkese
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
''Sen ey kan çiçeği,ey nazlı hale.,
Gönlündeki sevda gelirmi dile.?
Yayladan yaylaya göçer gelincik,
Yayla yanağında açan gelincik.''
Halil Müftüoğlu
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Çağlayıp mor dağlardan coşar gök mavi ırmak,
Kucaklarım,sellerinde gelseda bana ölüm.
Savrulur dört bir yana yüreğindeki külüm.
Gelincik rüyasıyla tomurcuklanır gülüm..
Erdinç Sert
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Aşkın alevleri sardı,içim kavruldu gülüm
Kalbim yanardağ oldu, göğe savruldu külüm
Sensiz ben bir hiçim kupkuru bir çölüm
Yağmura hasret kaldı gelincik çiçeğim..
Turan Ergün
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Gelinciğin destanıdır bu
Gelincik canın
Dağlarda yaban
Hür ve mağrur
Benekleri ateş topu
Aşkı cehennem koru
Gözleri yürek delen
Sevdayı çöl eden
Kutuplar eriten
Mecnunla ferhatı dirilten
Keremi külleriyle getirten
Yusufa evren veren
Anında kalbe inen
Dişleri kenetleyen
Nefesler kesen
Mağrur bir gelincik destanıdır
Gelincik canın destanı
Muhtar Gazi Topal
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Rüya gerçeğe dönüşürmüş derler
İçten gelir insanı insanca sevmeler
Hep düşlerde mi kalacak güzellikler
Başıma taç olsun nadide gelincikler
Yıldırım Yorulmaz
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
şimdi güneş daha parlak,
şimdi bulutlar daha beyaz,
şimdi deniz daha durgun,
belli ki köyüme ilkbahar gelmiş;
umutlar tekrar yeşeriyor…
ben de;
çıkarıyorum yüreğimden asi ruhumu,
yüklüyorum, güvercinin kanatlarına
göğe yükseliyorum.
nefes nefese… nefes nefese…
Ömer Osman AVCI
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Ey benim al yüzlüm kara beneklim,
Kelebek misali narin güzelim,
Kıraç tarlaların kırmızı süsü,
Gel al bayrak renklim kadife tenlim.
Mevlüt Kurt
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Hacer Kozanlı