Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
BİR GÜZ VURDU SEVDÂMIZI
(Sayfa:4,sıra:66)
Dev dalgalardan yılmış bir gemi gibi başınız
Sakin ve huzurlu bir liman bulurdu göğsümde,
Elleriniz, ateş kesilirdi ellerimin içinde.
Gözlerim dalıp giderken yosun rengi gözlerinizin derinlerine,
Ben, şiirler söylerdim eylül akşamlarından, güz güllerinden.
Bir mahzun duruşunuz olurdu, kaybolmuş yıllara yanar gibi,
Bir ömür boyu yaşanan hüznü anar gibi...
Sonra bir yaz gecesi
Bir yıldız kayıverdi, gördük ve bir niyet tuttuk,
Bir tutam ayışığı ektik yüreğimize
Yeminler ettik sevdamızın üstüne
Büyütüp onu bir Eylül mehtabı yapmayı umduk.
Derken, sapsarı benizli bir güz geldi;
Esti bir eylül rüzgârı, savurdu bakır rengi yaprakları,
Sonbahar yapraklarıyla örttük ektiğimiz tohumu,
Üstüne yüreğimizdeki ateşten bir kıvılcım attık
Ve öylece yanmaya bıraktık...
Sonra bir günah sağnağı boşaldı gökten,
Söndürdü yaktığımız ateşi, fakat asıl üzüldüğümüz
Ettiğimiz yeminlerle ıslandı hep yüzümüz....
O yaz gecesi ektiğimiz tohumu ne çabuk unuttuk,
Engin bir denizdi umudumuz, nasıl kuruttuk?
Bir tutam yosun sakladım o kuruyan denizden,
Rengi, hatıra kalsın diye gözlerinizden...
Ünal Beşkese