Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
*- KANDİL
Dinimizde halkımızın ”kandil” olarak bildiği bazı geceler vardır ki bu gecelerde Müslümanlar bir araya gelerek birlikte dua ve ibadet edip güzel zamanlar geçirir. Küçükler büyükleri ziyaret ederek hal hatır sorar, gönül alır. Uzakta olanlara iletişim araçlarıyla ulaşılıp selam gönderilir, selâm alınır. Bu sebeple ortaya bir samimiyet ve bundan doğan sevgi ve dayanışma ruhu çıkar. Doğal olarak da bu mevhumlar sayesinde insanlar birbirleriyle kaynaşır, empati kurar, birlikte olmanın tadını çıkarır.
İsteyenler bu gibi geceleri vesile kılarak yaptıkları ibadetleri çoğaltır, bu güzel ve mübarek gecelerin hürmetine Yaratanlarına dua ve niyazda bulunarak işlemiş oldukları günahlarına tövbe edip af ve mağfiret diler.
Dinimizin geleneklerinde olan, kimisi ayetlerle sabit kimisi Hz. Peygamber aleyhisselâm efendimizin uygulamalarıyla ve kimisi de Peygamber’e hürmeten onun ümmetince bir tür kutlama olan -mevlit kandili- kandiller, biz Müslümanların hürmet gösterdiği gecelerdir.
İnanan insanların hürmet gösterdiği bu gibi dini anlayış ve kabulleri işte tam da bu nedenden ötürü küçümsemek, hor görmek, aşağılamak gibi bir takım davranışlar içine girmek en azından ahlaken doğru bir davranış değildir.
İnanmak ya da inanmamak, başka bir deyişle bir dine sahip olmak ya da olmamak kişinin kendisiyle sınırlı bir durumdur. Yapmış olduğu tercih yalnız ve sadece kendisini ilgilendirir. Her hangi bir insanın bir başkasını bu tür tercihlerden dolayı kınamaya, aşağılamaya hakkı yoktur. İnanmamak nasıl ki saygı gösterilmesi gereken bir durumsa inanmak da aynı saygı ile karşılanmalıdır.
Bu geceleri, dine sonradan sokulmuş uydurma geceler olarak lanse etmeye kalkan bazı kişilerin söylemlerinin doğru olmadığı ayetlerle sabittir. En kesin örneği “Kadir Gecesi”olarak bildiğimiz gecedir dir ki bu gece ile ilgili olarak Kur’an’da özel bir sure bile vardır. (Kadir/97) Bu yüzden güzel dinimizi kullanmak suretiyle yalan yanlış söylemler üreterek Müslümanlar arasına nifak ve fitne sokmak amacıyla hareket eden bir takım kişilerin söylediklerini ciddiye almak doğru bir davranış olmasa gerektir.
İmanın şartlarından bir olan “Peygamberlere iman” Peygamberlerin Allah’ın (c.c.) kendilerine gönderdiklerini insanlara iletmesi dolayısıyla yapmış olduğu elçiliği kabul etmek anlamına gelir. Peygamberler hiç bir şekilde asla ve asla yalan söylemez. Ya Allah’ın (c.c.) ayetlerini aktarırlar ya da bu ayetlerin izahını yaparlar. Her iki halde de söyledikleri Allah’a(c.c.) dayanır.
Bu açıdan bakılacak olursa eğer bizzat Hazreti Peygamber Aleyhisâlâtû vesselâm efendimizin uygulamalarıyla sabit olan bu mübarek gecelere “uydurma” demek en azından art niyetli bir davranıştır.
Böyle bile olsa (kaldı ki böyle değil) Bu ve benzeri gecelerde insanların Allah’ın(c.c.) rızasını kazanmayı bir fırsat olarak görmelerinin ve O’na yönelmelerinin nesi kötüdür? Bunun neresi zararlıdır? Bir şeye karşı çıkmak için o şeyin zararlı ve kötü olması gerekmez mi?
Örnek mi? Bu gün kutlayacağımız Mevlit Kandili… Müslümanların peygamberinin (Alayhissâlâtû vesselâm) doğum gününü kutlamasından öte bir şey değildir. Bir Müslüman’ın Peygamber’inin doğduğu günü kutlamasının neresi kötüdür?
Bu gecelerin Müslümanlarca kutlanmasından gocunmak, Müslüman’ları bir arada görmeye tahammül edememek demektir. Böylesi bir tahammülsüzlüğün getireceği şey fitne ve kargaşadır. Allah (c.c.) bu Mübarek ve özel gecenin yüzü suyu hürmetine söz konusu fitne bazları ve onların kötülüklerini Müslümanlardan uzak tutsun inşa-Allah. Âmin!
Bütün dostlarımın Mevlit Kandilini tebrik ediyorum. Rabbim hevgili habibinin (Aleyhisselatu vesselam) yüzü suyu hürmetine tüm Müslümanlara dirlik, düzen ve refah nasib eylesin.Amin! Selâm ve sevgiyle…
Not: Bu özel gecelere ” kandil ” denmesi, İnsanların bu geceleri hatırlamalarını sağlamak amacıyla öteden beri hava karardıktan sonra camilerin minarelerindeki kandillerin yakılması nedeniyledir.
RECEP AKIL