Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
**KaRaYaĞıZ BiR BuLuT**
Şöyle, karayagızca, âvâre bir buluttu…
Ele avuca sığmaz uçarı mı uçarı
Deniz, ova, dağ, bayır dolaşırdı keyfince
O yaratmış gibiydi sanki küçük dağları
Huzursuz ediciydi gerçekten hali tavrı
Bir gün -olacak işte- vardı yele bulaştı
Dil çıkardı... Nanik yaptı... Çizmeyi hayli aştı
Rüzgar hayret içinde önce bu işe şaştı
Her şeyin bir haddi var, sonunda sabrı taştı
Saçlarından kavrayıp edepsizi savurdu
Elinde kızıl kırbaç, bulut kaçtı o vurdu
Bıyığı daha yeni terleyen bir buluttu…
Kükreyişi rüzgarın onu müthiş korkuttu
Serseme döndü bulut, rüsvay oldu utandı
Çaresizce hasmının dizlerine kapandı
Merhamet etti rüzgâr 'Toz ol! ' dedi bıraktı
Akşam kızıllığında denize doğru aktı
O artık çok perişan, çok yorgun bir buluttu
Bu yorgunluk haytayı horul horul uyuttu
Gecenin bir vaktinde gözleri aralandı
Hatırlayınca dünü yüreği paralandı
Sükûneti dinledi koynunda asumanın
Gelmişti onun için vakti mahzun olmanın
İçine bilmediği garip şeyler üşüştü
Hele de kavalını duyunca o çobanın
Elem dolu bir hüzün yumağına dönüştü
Ağlamaya başladı, gönlü kırık, yastaydı
Gözyaşının peşinden gözü aşağı kaydı
Suda aksini gördü, gamzeli bir hilalin,
Aklı başından uçtu izahı yok bu halin
Keşke görmez olaydı küçük dilini yuttu
Gözü kararıverdi kendisini zor tuttu
O artık sırılsıklam sevdalı bir buluttu.
Aşk ona fermanını leyli leyli okuttu
Daha... Daha yakından...
Şöyle bir doya doya...
Bakayım derken yâre varlığını unuttu
Hiç bir şey yoktu artık, sadece O mevcuttu
Birden bire parlayıp yarine doğru aktı...
Yıldırım aşkı zahir, bir anda onu yaktı
O şimdi, pırıl pırıl parlayan Ay'dır gökte
O şimdi gönülleri oklayan yaydır gökte
Mah yüzünü görenler aşkı için can atar
Her yiğidin gönlünde illa o aslan yatar
Maşukun yüreklere çaldığı maya tuttu
Nice bulut görünce varlığını unuttu
Sevdanın potasında eridi bir oldular
Kesretten kurtularak tek ve kebir oldular
O, fıtraten kameri avare bir buluttu...
Kaderin cilvesiyle aşkın yolunu tuttu:
Gün geldi vakt erişti 'İrci’' buyurdu cânân
Bulut kendini yaktı hiç gözünü kırpmadan
Mecrâını bularak gönül güzele aktı
Evvahi şu kubbede, hoş bir seda bıraktı
Evvahi