Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
BİR ZAMANLAR İSTANBUL...
(Sayfa:4,sıra:77)
İstanbul, İstanbul gibiydı o zamanlar;
Gökyüzü mavi, deniz maviydi,
İnsanlar, İstanbullu gibiydi.
Fıstık çamlı koruları, cumbalı konakları,
Sakaların, yoğurtçuların çıngırakları,
Yağlı boyalı görkemli köşkleri, dut ağaçlı sokakları,
Evlerin güller, karanfiller açan bahçeleri vardı.
...Ve sabahlar, limon kolonyası gibi manolya kokardı...
Gün batışında
Kızıl kiremitli damlardan aşağı
Hanımeli, akasya ve hüzün kokan akşamlar inerdi
Ve bir sokak fenerinin soluk ışığında
El-ayak çekilir, sesler dinerdi.
Sonra ağustos böceklerinin konseri başlar,
Arnavutkaldırımı sokaklarda eğri-büğrü, güngörmüş taşlar,
Bir pencereden; 'yurttan sesler' korosu,
Bir pencereden; közlenmiş çiroz kokusu,
Ve bir başka pencereden
Buram buram sessizlik sızardı.
Alman harbi daha yeni bitmişti,
Bir lira, dört mark'tı ve bir simit beş kuruş,
O zamanlar gazeteler bile hep güzel şeyler yazardı...
Ünal Beşkese