Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
BİR *GİTMEK* HİKAYESİ...
Sabahın henüz göz değmemiş zamanlarında çık yola
Daha insanlar korkularını,hırslarını ve kavgalarını uyandırmadan,
Kent kıpırtısız uyurken...
Odanda uyuyanları uyandırmadan bir başına yollara düş.
Bu şehir,bu kocaman,korkunç ve büyülü şehir
Hep kaybetmiş çocuk ruhu taşıyan,terkedilmiş bir adam gibi
Arkandan baksın...sen üzülme.
Nasıl olsa o na döneceksin...
Geride bırakyıklarını düşünmeden yeni sürülmüş tarlaların buğusunu çek içine
Yol kenarındaki yalnız Erik ağaçlarına selam ver,
Toprağın altında patlayan tohumların gürültüsünü duy,
İncitilmiş kalbi kırık patikaları keşfet...
Her yıl yaşamı,sevgiyi ve ölümü inanılmaz bir sessizlikle tekrarlayan,
Her yıl baharda ipin ucunu kaçıran bu sessiz deliye,
Her yıl kendini yeniden yaratan bu çılgın yeşile bir kez de sen aşık ol...
Yüreğinin ince sızısına aldırma.
Sonra canı sıkılmış bir badem ağacı bul
Ve hikayesini bıkmadan dinle.
Gölgesini nasıl gezdirdiğini seyret,o na dokun...
Çamların kökleriyle toprağa bağlılığına,
Dallarıylı göğe yakınlığına şahit ol.
Yağmuru,Güneşi ve ölümü
Nasıl bu kadar sessizlikle bekleyebildiklerine hayret et..
Tarlada çalışan köylü kadınların düzenli,güvenli ama
Düşünemeyeceğin kadar sınırlı hayatlarına sevgi duy...
Gidecek veya isteyecek başka dünyalarının olmadığını düşün.
Kelebekleri gör...
Bütün ömürlerini yirmi dört saate sığdırmaları
Gönlünün en iri telini ''coozzz'' diye dağlamasın
Uçbildikleri için şanslı oldukların düşün ve onları kıskan
Yusufcuk ve tarla kuşlarının kanat çırpışlarına ogüzelim seslerine,
Senin göremediklerini görebildiklerine şaşır...
Sadece yağmurla çoğalan ürkek küçük derelerin,
Sanki çok önemli işleri varmış gibi telaşla biryelere gidişini seyret.
Henüz çiğleri buharlaşıp uçmamış ıslak otların ve çalıların üzerine
Yalınayak bas..kirpiklerine dikenlerin batmasına izin ver
Bırak öfkeli ısırgan otları seni yaksınlar,
Acı çektikçe daha güzel olacaksın...
Toprağa uzan,toprağa sarıl,toprağın sesini,yaşamın türküsünü dinle...
Bir an için öl ve kendini toprak gibi hisset..
İçinde böceklerin,karıncaların dolaşmasının,
İçinde tohumlarınpatlamasının o kadar da kötü olmadığını düşün
Ölümden daha az korkacaksın...
Gecenin geç saatlerinde dön bu şehre,
İnsanlarkorkuların,hırsların ve kavgalarını uytmaya hazırlanırken..
Not: Bu yazı..Erdoğan deniz tarafından bana verilmiştir...1997
ALINTI OLABİLİR..saygı ve sevgilerimle..nevzat uçar..
