Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Kurban kesmek...Allahın emri, dinin kesin kuralı bu yönde ise eğer, bütün bunlar böylesi bir içgüdüsel vahşetin sokak ortasında ve bu şekilde ortaya çıkmasına neden olabilir mi....?
Bugünün TV görüntülerinden:
İnsan kılığındaki yaratığın biri, canını kurtarma hakkını kullanan bir güzeller güzeli danayı sokak ortasında nihayet sıkıştırıyor ve daha fazla kaçamasın diye de elindeki satırla arka bacaklarını parçalıyor....
Buyrun bakalım....
Şimdi sadece kesilen bu kurban için, kesene de, kestirene de;
ALLAH BİN KERE KABUL ETSİN! ! ! ! ......diyorum.
Tabi 'kabul etsin' sözcüklerinin yerine çok daha farklı ve hiçte hayra yorulmayacak dileklerde bulunarak.....
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: uzungemici / cevat çeştepe
Alan: Grup: Sevgi Toplumu Grubu
Tarih: 25.11.2009 17:18:00
Konu: DELİ DANA - Bir Bayram manzarası
----------
Gün ortası:
Güzeller güzeli bir zavallı dana, başına gelecekleri anlamış olacak ki, kopardığı gibi ipini, çıkmış otobana ya da dalmış mahallenin arasına sağa-sola koşarak, can havlinin yüklediği deli dana rolünü oynuyor.
Oynamıyor, yaşıyor. Boğazına besmeleyle dayanacak kör bıçağın kimilerine getireceği işin sevap yanı hiç umurunda değil. Onun derdi canını kurtarmak. Bilemediği ise çaresizliği ve kurtuluş şansının doğumundan başlayarak iki-üç bin lira karşılığında sıfırlanmış olduğu.
Deli dananın hemen arkasında, onu ellerinde bıçaklar, sırtlarında kanlı gömlekler ve muhtemelen de dudaklarının arasına sıkıştırdıkları sigaralarla burunlarından soluyarak kovalayan başka bir canlı grubu. Doğrusu onların derdi de terazinin sevap kefesinden pay almak değil. Belki almış ya da alacak oldukları kesim parasının hakkını vermek, (usulden mi bilmem ama) göz hakkı kabilinden de birkaç kilo eti en has tarafından kapıp sırttaki çuvala atmak.
Otoban ya da mahalle arası koşup-kovalamacasının en arkasında ise göbeğini hoplatarak, kan-ter içinde önce öndeki gruba sonra onları da geçip danaya yetişmek derdinde ve arada bir tıkanan nefesinin izin verdiği kadarıyla “koşun-yakalayın-bırakmayın-kesin-parçalayın, Allah aşkına” diye bağıran, dananın yaşam için kurtuluş şansını sıfırlayan iki-üç bin liranın şu an itibariyle sondan bir önceki sahibi. Onun derdi de az da olsa kaçma ihtimali olan sevap değil, kaçan başka şeylerdir.
Ve tabi kameralar. Zum özelliği ile dana dahil herkesle aynı hizada ve aynı anda en çok koşan olduğu için soluk soluğa kalan ve olayı naklen anlatmaya çalışan muhabir. Ve az da olsa dana üstüne, ama çoklukla da kovalayanlar üstüne bahis oynayan meraklılar.
Gece:
Zavallı emekli, günlerdir dolaştığı kurban satış istasyonlarında ne yazık ki cebindeki emekli aylığının neredeyse tamamını kanatlandırmayacak bir kurbanlık bulamamış ve şimdi aile efradıyla birlikte, üst kattaki mal sahibinin kestirdiği danadan nasiplerine düşen kemik dahil birkaç kiloluk kurban kavurmasının suyuna ekmeğini banmaktadır. Bir yandan da TV deki haberleri izleyerek.
Haberler:
Büyüklerimizin, gözlerimizi öpen bayram mesajları.
Sahiplerinin elinden kaçan ama sonra yakalanan kurbanlıklar.
Bıçağın gerdana dayanması.
ve diğerleri.
Sevgilisinin boğazını kesti, çöp konteynırına attı… Karısını yatakta uyurken doğradı, sobada yaktı… Annesinin başını gövdesinden ayırdı, sonra gidip teslim oldu…
Ve:
Dünyanın en güzel poz veren manzaralarından Boğaziçi’nin kuşbakışı görüntüsü. Sağından solundan gelen cılız derelerle mavinin kavuştuğu yerlerden başlayarak dalga dalga bütün sahilleri kaplayan kan renkli ve kan kokulu bir akıntı.
* * *
Sevgili arkadaşlarım,
Tabi ki kurban bayramının geleneklerinden ve doğru amacından yana değil eleştirilerimiz. Ama bu dünyada yansıyan-yansıtılan manzaralar ve belki de bunların etkileri aynen yukarıdaki gibi değil mi. Öte dünyada ise kime nasıl ve ne şekilde, nelerin yansıyacağını elbette Allah bilir..
Sağlık, güzellik ve tüm sevdiklerinizle birlikte nice bayramlarınız olsun.
(c.ç)