SalıncaK Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Ahmet Ayaz
Alan:   Grup:SalıncaK
Tarih: 13.01.2017 10:53
Konu: Karalama Defteri'nden

KARALAMA DEFTERİ’NDEN
Ahmet AYAZ

Son şiir kitabım “Karalama Defteri” Eylül 2016 tarihinde
Çağrı Kitap evinde okuyucuları ile buluştu. Saygıdeğer Hocam Abdulkadir Güler, Ahmet Özdemir, Mustafa Gökçek, Abdullah Çağrı Elgün gibi değerli kalemler, milliyet yayınları gibi önemli yerlerde inceden ince söz ettiler. Sağ olsunlar tanıtmaya çalıştılar. TÜRKAV Gaziantep Şube Başkanımız Levent Kürüz ve yardımcısı Oğuzhan Saygılı Hocamın düzenledikleri imza gününe, Gaziantep Üniversitesinden katılım olsa da, “Karalama Defteri’nin” İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerdeki kitap evlerine ulaşmaması, benim için büyük bir eksikliktir. Sözü edilen şiir kitabı ancak Gaziantep’te bulunan, Çağrı ile Cevizli kitap evlerinde okuyucuya ulaşmaktadır. Ben de, bugün bu köşemde Karalama Defterinden, bir kaç tane karalamayı sizler ile paylaşmak istedim. Bakalım ne dersiniz?

KARALAMA DEFTERİ

İşte sana karalama defteri,
Oku hele bir bak, ne göreceksin?
İçindeki iç dünyamın rehberi,
Oku hele bir bak, ne göreceksin?

Bütün yazdıklarım ehli kâmile,
Kâmilin dilinden cahil ne bile.
Yapar mı? Bir insan ülkeye hile,
Oku hele bir bak, ne göreceksin?

Derman arıyorum her türlü derde,
Önümü kaplıyor demirden perde.
Kafeste karganın öttüğü yerde,
Oku hele bir bak, ne göreceksin?

Ayaz’ım ben uzun sözün kısası,
Kabul görmez kahpelerin yasası.
Boşalmaz inşallah, devlet kasası.
Oku hele bir bak, ne göreceksin?

Ahmet AYAZ

ESKİ ŞARKI

Eskimiş bir şarkı ile uyandım,
Ölüm kaş göz eder bana uzaktan.
Bir kara sevdanın narında yandım,
Bir başka diyara düştüm kızaktan.

Gün akşam oluyor yine mevsim güz,
Uzaktan ses verir bana sevgili.
Dağlar bulut yüklü ovalar dümdüz,
Çağlıyor içimde bir sevda seli.

Uykumu bölerken gök gürültüsü,
Çınlar kulağımda bir ezan sesi.
Bir beyaz kefendir ölünün süsü,
Alnımda sımsıcak tanrı busesi.

Ayaz’ım gözlerim gülerken aya,
İçimi bambaşka bir hüzün sarar.
El açıp umutla durdum duaya,
Aklım erenlerden birini arar.

Ahmet AYAZ

NEYZENCE

Canlar ile cananıma,
Baka, baka gidiyorum.
Karanlığa yıldız olup,
Aka, aka gidiyorum.

Zehir akan ırmağımı,
Kesilmemiş tırnağımı.
Edepsize parmağımı,
Taka, taka gidiyorum.

Hele biraz şurda dur da,
Yem olmadan kuşa kurda.
Mumlarımı güzel yurda,
Yaka, yaka gidiyorum.

Ayaz yazdım defterine,
Fazla inme çok derine.
Namertlerin dübü/rüne,
Çaka, çaka gidiyorum.

Ahmet AYAZ


KİRAZ AĞACI
Ah! Ah!
Kiraz ağacı;
Hayat ne kadar acı.

Meyveler verip,
Gülücükler atarken,
Haziran sıcağında;

Şimdi kaderin kucağında;
Kuruyup çürüyorsun.
Ve yürüyorsun Hakk’a doğru.
Yavaş yavaş.

Ayazlı gecelerde;
Ayaz gibi.


Ahmet AYAZ

BEN OLMASAM DA

Sevincimi el alemle bölüştüm,
Mutluluğu bağış yaptım beylere.

Üzülmesin melekler benim için.
Muğla da Sarızeybek,
Elazığda çayda çıra oynasın kızlar.

Çalınsın sazlar,
Hoyrat türküleri söylensin Şanlıurfada.
Dalgalansın Ay Yıldızlı bayrağım.
Ben, olmasam da…

Ahmet AYAZ

RESİM SEÇ