Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
HAYDİ VAKİT TAMAM
Şimdi kırlara çıksam,
Sereylesem bu alemi,
Bulamam senin gibi bir kır çiçeği,
Arasam tarasam!
Senin gözlerin neden ceylan?
Gönlünün içi neden inci mercan?
Senin kokuların güllerden karanfillerden gelir,
Ben mi?
Hiç sorma,
Sıradan biri işte,
Buruşuk surat ve tık nefes bir ciğer!
Geceleri rıhtım da otururduk,
Bir meltem gelir saçlarını yalardı gülüm,
Renk cümbüşü olurdu denizde,
Lakin hiç biri de,
Bakışların kadar tesirli değildi,
Su perilerinden olman mı var senin?
Kumsalda yürürdük birlikte yayan,
Yan yana izlerimiz olurdu,
Seninkiler mini minnacık,
Benimki kocaman,
Diyeceksin diye korkardım,
Düz taban mı senin ayakların!
Ne zaman aşk söz konuşu olsa,
Haziran akşamları gelir o saat aklıma!
Yaşanmışların seneyi devriyesi oldu,
Haydi vakti geldi,
Seninle tarihi yeniden yazmak!
Bu sabah bahçemde ki gül ağacına,
Plajdaki yemlediğimiz serçe kuşları kondu,
Derler ki haydi vakit tamam,
Plajdaki yeriniz hazırlandı!
Yaz gelince bu sahiller,
Çeşit çeşit insanlarla dolar,
Kimi sarışın,kimi kumral,kimi esmer,
İçlerinde huri kızı olanları bile var,
Gözüm yok hiç birinde,
Şuradan şuraya gitmeye nasibim olmasın,
İçlerinde sen yoksan,
Dünya bomboş ve fasarya!
Bu gönül,
İlla da ama illa da sen der!
Yuvasız kuş
İsmail Kızılay/Altınoluk
02.06.2016
