Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
GELSEN YETECEK
Seninle ben,
Kutuplarda gibiyiz,
Altı ay gece,
Altı ay gündüz,
Vuslatla hasreti paylaşıyoruz,
İşimiz bu bizim!
Çektirme be gülüm,
Ahları böyle derinden!
Her ah çekişimde,
Bir şeyler kopuyor ciğerimden!
Fırtınalar kopuyor,
Şimdi gönül bahçemde,
Alçak dalları kırıldı,
Senin bu gitmelerin ile,
Her sabah sensizlik doğuyor içime,
Dinime imanıma güneş yerine!
Elbet bir gün döneceksin,
Gittiğin bu yere!
Geleceksen ne olur,
Son nefesimde gelme!
Viranelerdeyim sen gittiğin gideli,
İnşiallah geç kalmazsın,
Değil mi?
Ben ki sana nefes gibi muhtaçken,
Sen çok uzaklardasın inadına!
Ruhuma ilaç olmak varken,
Sen hasret ateşi ile yakıyorsun,
İş mi bu?
Kucaklayabilirmisin karanlığı?
Sarılabilirmisin taşa ben diye?
Duyguların çarmıha gerilirken,
Öyle umutsuzca bekleyebilirmisin?
Mevsimler dönüşürken,
Birinden diğerine,
Neler neler kaybetmişik,
Farkında olmadan,
Şimdi dört mevsim yaz,
Dört mevsim kış,
Baharın tırıs gidişini seyretmek bizimkisi!
Eskiden mektupların sonuna,
Üç nokta konulurdu,
Bu üç nokta,
Sevgi sözcülerini anlatırdı,
Ben adını her andıkça,
Üç nokta koyuyorum isminin sonuna,
Arife tarif gerekmez,
Gerisini sen anla!
Her akşam uzanırken yatağıma,
Totem tutarım sana doğru,
Rüyalarıma girişim bundan be gülüm,
Hiç olsun rüyalarımda bari son verirsin,
Bu hain yalnızlıklarıma!
Sarılmayı bilirmisin sen sarılmayı?
Sarıp sarmalamayı!
Sahiplenmeyi!
Aşık olmayı!
Soğuk kış günlerinde,
İlgır ilgıt içe akamayı,
Haydi bekliyorum!
Küçükken küçük şeylerle mutlu olabiliyorduk,
Sonra aşık olup,
Dünyamızı büyüttük!
Şimdi de mutlu olmak için çok şeye gerek yok,
Hani gelsen yetecek,
Gayri bir yapıver!
Yuvasız kuş
İsmail Kızılay/Altınoluk
02.03.2016
