Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
GÜLE GÜLE OCAK
Güle güle ocak,
Hoş geldin şubat!
Gidenin hayırını görmedik,
Bari gelenin şerrini görmesek!
Bir kere,
Yüzüme gül be hayat!
Bu kadar mı kötü biriyim?
Bu devri alemde,
Bir yar sevdim,
Onu da ayrılıklara verdim!
Olmaz olsun böyle bir baht,
Ben böyle kaderin,
Gelmişinin geçmişinin,
Yedi göbek sülalesinin,
İçine ederim!
Bu güne değin,
Hep burnumun dikine gittim,
Kimsenin gidemediği yere,
Ben gittim!
Kimsenin söyleyemediklerini,
Ben söyledim!
Delisin dediler,
Güldüm geçtim!
Burnum boktan kurtulmadı,
Sevgi en iyi ilaç dediler,
Çocuklar gibi sevdim!
Eller yedi gün yedi gece düğün yaparken,
Ben hep yanlızlıklarla,
Gelin güvey oldum!
Gündüz ceketsiz çıktım,
Akşam buz kestim!
Zamansız açtı tomurcuklarım,
Onu da zemheriye kaptırdım!
Ah bu ağarmış saçlarımı döken,
Hain geceler yok mu ya gülüm,
Hepsi,
Yedi başlı canavar gibiydi!
Çektiklerimi,
Bir Allah bilirdi,
Bir de ben bilirdim!
Havalar kışladı be gülüm,
Gönlümde,
Bir kar var,
Bir de tufan var şimdi!
Bilsen ne kadar da üşüyorum!
Şimdi sana,
Hiç uykum yok,
Gel mehtaba çıkalım desem,
Olmaz dersin!
İyisimi,
Gel şimdi sana,
Eski bir aşk hikayesi anlatayım!
Aşk nasipsiz bir kuşmuş,
Gider gider,
Gariplerin başına konarmış!
Üzülmek zenginlerin neyine,
Dertler madah bir şey olsaydı,
Kapışılmaktan,
Bize bir şey kalmazmış!
Şiirler de ağlarmış be gülüm,
İşte bu ağlayan şiirim sana,
Armağanım olsun!
Neşelisini yazmak elimden gelmedi,
Bilirsin beceriksiz biriyim!
Gülmek,
Bozuk düzene,
Okkalı küfürmüş!
Gülüyorum anasını satayım,
Hem de katıla katıla,
Görenler sefada sansın be gülüm!
Özledim be,
Çok özledim!
Suç mu yani?
Çektirdikçe çektiriyorsun!
Hangi makamdan,
Çalarsan çal be klarnetçi hayat,
Benim için sen,
Hep dertsin!
Hasret mi?
Gel nedir anlatayım!
Yuvasız kuş
İsmail Kızılay/Altınoluk
01.02.2016
