Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Karşılamayız ölümü sonsuz uzamın başında
Bilgi, içimizdeki spermin kötülüklerinden doğar
Alev saçan cehennemde "gülümsemeye" bile tahammül yok
Truva’yı arayanlar, arzunun derinliklerinde boğulur
Gelme aşk, kalbimizin uçurumuna kaybol
Toprağın köklerini sarmalayan hasret
Savuran rüzgâr, boğazımın tatlı boruğuna konmuştur
Dinmeyen kanat çırpışlarında kaybolur ömür
Yürümeyi bilmeden yaşayanların mezarlığına
Gölgesiyle yanan anıların kandilinde
Can çekişi huzursuzluk, kalbin savaşından saklanamaz
Ebedi özlemleri hisseder acının tüylerinde
Köylerde arayış bitmiyor, sonsuz çılgınlıklara
Zalim düşlerinin süsleyen, kirpiklerimizden öper.
Hasta destan, mest eder duvarlarla birbirimizi
Kadınlara, erkeklere, ışık koyulmaz şafağa
Her adımda adalet, ölüm kadar korkulmaz
Açık kalplerle koşarız gelen, ölüme esas geçen
Duramayız ağlayan, barınak ararken
Karanlık köşelerde kabaran efsane rüzgarları
Su yollarında, kaybolan yelkenler uzaklaşır
Geceyi öylece, kalbimizin ortasında karşılarız
Öylece kıvrılırız, acının derinliklerinde
Geceyle çarpışır ruhun can kaynağın, yaşamın
Angelus eseri, acı çöl, kördüğüm korkusundan
Yaşasın! Artık hiç yaklaşmaz olduk birbirimize.