Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
EKEN BİR HASRET BİÇER BİN HÜSRAN
Burası Türkiye uzaktan da uzak(,)
Sanki vatandaşa bir tuzak gibi kurulmuş
Keskin saplı vergiler,
Kuru saplı çaylar ve Rizeliler
Burası Türkiye bir cümle manzarasında,
Köşesiz masalarda oturmuş köşeli vekiller.
Susmadan ve dahi konuşmadan haykırmaktalar
Birbirlerine,
Sanmayın, yok kavga bu ülkede
Yok şüphe ettiyseniz de etmeseniz de
Sırtlan bakışlı, cesur bakanlar konuşuyor kürsülerinde
Burası, Burası Türkiye
Eşsiz manzaralı eşlerin
Eşsiz dökük ve eşsiz sobalı
Eşsiz esrarengiz evlerin
Sıkılmadan gezilen sokaklarında
Boğulmadan kömür kokusunda
Ve acımadan üzülmeden dökmeden yaş
Hırs ve hüsran sövmeden gezebilirseniz gezin
Pusuların kahpesinden,
Starbucks’ın kahvesinden tatmadan dönmeyin
Çünkü şu cümlenin bağrında edindiği
Tatlı sıcak kadar adil Türkiye,
Adalet mülkün temeli yazmakta altından duvarlarda
Saraylarda oturmakta “halktan” insanlar,
Hak çürük bir tat vermekte artık ağızlara
Ve boğulmakta kendi semalarında zincirli güvercinler
Evet ya pudralı bir bakan oğlu olmak
Ya da yetişmek bir partiye çakarlı arabanla
(ya da babanın arabasıyla)
Ürkek bir bakışla muhalefet
Ve gereksiz bir cesaretle hükmetmek gerekli
Büyük tokmaklar vurmalı halkın başına
Dolmalı para gözlü çıkarcıların cepleri
Bağırmalı birkaç insan yan yana
Protesto gerekli tabi
(elleri kelepçeli)
Gri bir tonda boyanmalı
Ülkesinin arsaları,
Gençliğin
Geleceği belirmeli gökdelenlerin gölgesinde
Sağlanmalı bu karanlık
Azimli kepçelerle
Paralar verilmeli sigortasız belgelerle
Sanayinin mis kokusu
Yayılmalı dört bir yana
Boyamalı eksik parça,
Kalmasın bu tabloda
Gençler, işsiz mi kalmış
Bu devirde boyuna iş
İster harç karıştır, istersen kasiyerlik
evlerin camını sil, istersen hamallık
Taşımalı bu gençlik
Geçmişin yükü bu, sor
Lazımdı bu devire,
Ne de olsa eşek bol