Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Gömün bre anasını satayım
Gece-gündüz hep dışarıda kalmış da,
Rutubetten her tarafı pas mı tutmuş ne?
Bakmak lâzım, yağlamak lâzım, anlamak lâzım,
İleriye dönük hazırlamak lâzım.
Vay be! Bu ne yahu?
İyi de, bu kafa hiç kendinle yaşamış mı?
Gerçekten bu nefes koşusu yaşamında
Kendine ait bir yeri olmuş mu?
Ondaki bu gacırtılar......
Kırkpınar meydanındaki yağlamalarla geçmez
O yağlar ona yetmez az gelir,
Kırkpınar meydanı da dar gelir. Allah...Allah.!
Yapması mapması yok kardeşim. Öyle, istersen.
Ancak kurtulursun götürüp gömersen.
Hiç çalışmamış bu kafayı...
Zorla çalıştırmaya kalkarsan,
Bulursun papazın papazını, elbette afiyetle de yersin
O en büyük daha olmamış ham ayvayı!
Motor öyle bir zılgıt yemiş ki,
Durmuş adamdaki bütün çarklar...!
Ne sis lâmbası yanar, nede park lâmbası,
Gitmiş bütün dişliler...Motor stop!
Kontak...Vıy vıy vıy,...vıy vıy vıyyyy.!
Olmaz ustam olmaz!
Kafa kafa değil ki, gaz tenekesi, Doldurmayla akıl dolmaz.
Nah ta o...mermer, Nah ta o kafa;
Bu iş bizi aşar be usta.
Anlaşıldı...anlaşıldı...
Geriye duasını yapmak kaldı.
"Rahmetliyi nasıl bilirdiniz bakayım?"
"................................!"
Anlaşıldı...anlaşıldı...
Herkes nışadırsız kalayladı.
Vay imansız, kitapsız, Böylesini de ne yapayım.?
Hiçbir tarafa da yaranamamış zaten
İmamsız...Papazsız...namazsız...
Gömün bre anasını satayım!
Ahmet Durgut