Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Hayat, Dünya, Kader ve Ömür
Hayata ağlayarak gelirsin gelirken
Geldiklerin, gelişine sevinir sen ağlarken.
Biraz emdiğin süt, sonra mama, susmayı öğrenirsin
Sana bir mutluca ninni tatlı tatlı söylenirken
Bir huzur dolar benliğine uykulara dalarsın.
Günler seni böylece zamanın içinde yuvarlarken
Gülmeyi, konuşmayı, yürümeyi, tanımayı öğrenirsin
Ve, Adına "çocuk" derler sen sevilirken.
Cennette yaşarsın sanki hayat oyunlarıyla oynarken.
Belki zamanın hiç yürümemesini istersin
Ama zaman yürümeye mecburdur...neylersin!
Bir varlıklı aileye geldinse sevinirsin
Hayatın pist'i sana geniştir, hep koşmak istersin.
Bir yoksulca aileye geldinse kader dersin
Hayatın pist'i sana dardır, koşmak istedikçe düşersin.
Gülenleri gördükçe bazen bir şeylere isyan edersin....
Nedense işte hep dertli şarkıları sever, dinlersin.
Sevgi derken, sevgili derken, birde sevmeyi öğrenirsin
Kaderince, nasibince bir kısmetlinle evlenirsin...
İşte o zaman omuzuna neler sırtlandığını sezersin!
Sana da ağlayarak gelenlere, sen de gülerek sevinirsin.
Çocuklar derken, istikbâl derken, yaşamak derken,
Simsiyah saçlarını boyasız beyazlarla süslersin.
Eline bir baston alırsın, gözüne gözlükler takarsın,
"Dede", "Nine", der sana torunların...
Onlara hayattan dramatik masallar anlatırsın.
Ve bir gün...kendi yazdıklarının son yaprağını kapatırsın.
Kimseler bilmez! Gülerler mi?, ağlarlar mı?, o gidenler...
Belki sen gülersin oraya giderken.......
Kalanlar, ardından gidişine ağlarken.!
Ahmet Durgut