Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
İKİ YAKA HASRET İSTANBUL
Ey ayrılıkların şehri aziz İstanbul!
Yıllarca seninle konuşmak istedim.
İnsanca, şehirce dönmedi dilim.
Seninle konuşan o büyük şairlere
hep hayran kaldım!
Kim bilir hangi lisandan konuştular?
Bak söylemezsen kırılırım...
Sakın deme konuştular şairce.
Şairler konuşamaz sen istemeyince.
Her köşen, sokağın, semtin, mekanın;
say say bitmez, var binlerce lisanın.
Biliyorum her zaman aynı dili konuşmazsın.
Biliyorum herkese her dili öğretmezsin...
ve herkese aynı dilde dokunmazsın...
Sen dokunmazsan ey aşıklar şehri!
Kim seyredebilir üstünde uçan martıları?
Kim onlara atar gevrek simitleri?
Hangi aşıklar çeker Mavi Camii önünde?
Güvercinler arasında mutluluk resimleri.
Ah o laleler ve erguvan ağaçları...
Kim mutlu olur karşılarken baharı?
Kim fark eder gözlerindeki o maviyi?
ve göz bebeğin yeşil adaları...
İstersen saklansın güzelliklerin.
İsterse olsun onlarca köprülerin.
İster dokun ister dokunma bilesin.
İki yakan kavuşmaz, bitmez hasretin.
Konu ayrılık olunca yetmiyor duyguların...
Mustafa BULAN
Pendik / 28.11.2020