Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Ey güneşim, simsiyah örtüde sen, gizlenen
Ey gece, bitmez sükûnet ile hep izlenen
Kapkara gökten tebessümler eden kör kamer
Şimdi benim, dinleyin ahdimi, ey gök ve yer
Dinle, nihâyetle son bulmayacak sâatim
Tüm feleğin çarkı milyon tane hatm-i hatim
Etse de bir dinleyin, âlemi sarsın sesim
Ah şu cihanın hayat nûru, havâ-i nesim
Sen de katıl, dinleyen bir de sen ol, fark eder
Êy ağaçlar, denizler, dereler, lâleler
Türlü çiçekler, böcekler; tümü, her hayvanat
Ağlamalar, handeler, hârikalar, her sanat
Dünya denen hem diyâr-ı medenî hem denî
Lafzı olan, olmayan; dinlesin âlem beni
Sevgili ardında setler kuran ah dağların
Hepsi enis sandığım bir de kader ağların
Dinlesin artık, be hey, mevce olan yek zaman
Ahdime şahit arardım nicedir, bîyalan
Sevdiceğim var benim, bir adı nâmus olan
Vasfı, gül-ü aşktır; mevt ile ancak solan
Şahit olun, başka sevdâyı haram bilmişim
Şahit olun, hatta dünyâyı da ben silmişim
Aşkına dâim ki bir şevkle sâilmişim
Vuslata bilmem ki ahrette mi nâilmişim
Toprak olam ben, dilârâ'yı unutsam eğer
Böyle günahtan cihân altına kalsam değer
Arşa, benim sevgimin nûru, zeminden değer
Yârimi ben bir unutsam ki ölümmüş meğer
(müfte'ilün fâ'ilün müfte'ilün fâ'ilün)