Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
MAHŞERDE İSTİKLAL GAZİSİ TEMEL’DEN SORULAR
Anlar mı sorsak şu üstatların Şeyh-i Pir’ine
Başında saç kalmadı Osmanlı diye diye
Son elli yılı anlatır, daha gitmez geriye
Ezberinde yoktur Fatih, Yıldırım; acep niye?
Abdülhamit der durur, dönmez geriye.
Anlar mı sorsak üstatların Şeyh-i Ekber’ine
Ne dersin şu kapitülasyonlu ekonomiye?
Hiç duydun mu Düyûn-ı Umûmiye?
Borçla borç ödeyip saray yapmak niye?
Ecnebi ortak oldu devlete hazineye...
Anlar mı sorsak şu üstatların Şeyh-i Pir’ine
Girmişse ağyarın eli senin kesene
Söker mi dayılık kılıç, topuz çeksende?
Düşmanda top, tüfek, uçak her biri ensende.
Kaybedilen topraklar girmedi hiç fesine...
Anlar mı sorsak üstatların Kutbu’l-Aktâb’ına
Fatih kimleri topladı bu Şehr-i İstanbul’da?
Bilgiye bilime kim olmuşsa aşina
Ali Kuşçu, Sinan Paşa ve Urban’a
Kıymet verdi, demedi istikbal bu divanda...
Sorsak sual olur mu üstat Şeyh-i Ekber’den?
Matbaa, buhar gücü, elektrik, motor derken
Frenklerin Avrupası kanat açmış uçarken
Bilimde doyumsuzluk Frenkleri gererken...
Son asırları görmedik, uçtuk mu sehven?
Anlar mı sorsak şu Üstad-ı Azam’a?
Kravatı yan döndü adalar diye diye
Karıştı Lozanlar... Yirmi üçten onikiye...
Her şey dedi ama dil dönmedi Uşi’ye
Devlet mülkü araba mı? Verilmez yediemin’e
Şayet gaflete düşüp, bir kere verilirse;
Yedi kere emin olun, çökecektir üstüne...
Anlar mı sorsak üstatların Şeyh-i Pir’ine
Fesi havada uçtu vilayet diye diye
O Yunan nasıl geçti vilayetten devlete?
Hiç değinmedi onlarca yıl, sayısız yenilgiye
Farkında mı bilmem; sözler çekildi sineye...
Övgüler düzdü hafif sıklet güreşçiye...
Mustafa BULAN
Pendik-03.01.2021
