Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Yeto Anam
Köyünün en güzeliydi,
Hem akıllı, özeliydi.
Bacı, kardeş ezeliydi,
Niye ona Yeter (Yeto) dendi?
Baba, ana onu sevmiş,
Yakınlarına gelin vermiş.
O da çocuklarına ermiş,
Hüseyin, Sultan, Ziya gelmiş.
Altı mertek bir tek oda,
Bizi doğurdu orda,
Allah koymadı darda,
Çileliydi ve de zorda.
Berçenekten göç başladı,
Elbistan’da yavaşladı.
Ordan Mersin’e yaklaştı.
Hatice, Şefkat, Duran kucaklaştı.
Anam anam benim anam,
Bizi büyütmekti çaban,
Erken öldü benim babam
Çoğaldı senin derdin ve tasan.
Bir sabah erken uyandım.
Ezanda Allah’ıma yakardım.
Yaşlı gözlerle bakardım,
Noldu anam sana noldu?
Gözlerini niye açman?
Canlarına neden bakman?
Yatağından niçin kalkman?
Uyan uyan garip anam.
Dün gece çok ağladım,
Seni kurtarmaktı maksadım,
Ne çare başaramadım.
Ecel geldi çattı ana.
Gidem dost iline gidem,
Varam dostu tavaf edem.
Neden Allah’ım, neden?
Dolmuş, anam senin vaden.
Bir gün bir kıvılcım çaktı,
Yaktı anam seni yaktı,
Balcalı’ya götürdü bıraktı.
Hayat orda ölüme aktı.
Toroslar’a kar mı yağmış?
Neden rengin pek sararmış?
Bacı, kardeş seni ararmış.
Anan uzaktan ağlarmış.
Ziyai de çok üzüldü,
Yandı, tutuştu büzüldü,
Gözlerinden yaş süzüldü.
Rahmet ola anam sana.
9 Ekim 2012 - Mersin
Ziya Arifoğlu