Öğretmenler Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Cebbar Korkmaz
Alan:   Grup:Öğretmenler
Tarih: 30.10.2012 08:08
Konu: ÇOK İLGİNÇ BİR RÜYA VE SONRASI Grçek yaşam öyküsü

ÇOK İLGİNÇ BİR RÜYA VE SONRASI
GERÇEK YAŞAM ÖYKÜSÜ
Bir gece uyurken
Rüyamda eski taş duvarları olan bir köyün dar bir sokağında kuzeye doğru yürümeye başladım
Yürüdüğüm yolda hiç insan yoktu
Bir müddet yürüdükten sonra yürüdüğüm yol bir binanın önünde son buldu
Binanın kapısı yoktu geniş bir girişi vardı yol da binanın içine gidiyordu bende bu binanın içine girdim
Bina bir kahve haneydi
Sol tarafında kahvenin çay ocağı vardı cay ocağının önü bar olarak düzenlenmiş önünde sandalyeler vardı
Ben çay ocağının yanına gittim ocakta bir kişi vardı çay içecektim
Arkamı dönüp arkama baktığımda diğer masa sandalyeleri gördüm bıyıkları kırlaşmış bir adam biraz uzağımda duruyordu yanında da on on iki yaşlarında bir çocuk vardı binanın kuzey tarafındaki duvarında kapı yada pencere yoktu
Ben bu adama karşıya nasıl geçeceğimi sordum
Adam bana duvara söyle seni karşıya geçirir dedi
Ben duvara beni karşıya geçir diyerek sol omzumla dokundum ama geçemedim
Adam yanında ki çocuğa duvardan nasıl geçileceğini göster dedi
Çocuk önüme geldi duvara beni karşıya geçir der demez kayboldu
Bu kez bende üç kez duvara beni karşıya geçir dedim ve duvardan geçtim
Duvardan geçtiğimde çocukta oradaydı
Duvarın önünden batıya doğru taş döşeli bir yol gidiyordu yolun sağ tarafında suyu durgun berrak ve ağzına kadar su dolu bir dere akıyordu
Ben bu yoldan batı yönüne doğru yürümeye başladım yolun karşısında bir dağ ve yamacında küçük evleri olan bir köy görünüyordu ben o köye doğru gidiyordum hava biraz pusluydu ve yer ıslaktı
Ortalama yüz yüz elli metre yürümüştüm ki arkamdan biri bağırdı geri dönüp baktığımda bıyıkları kırlaşmış adam ve yanında bekçi elbiseli biri vardı ben döner dönmez silahlarını çekip bana ateş etmeye başladılar bende silahımı çekip ateş etmeye başladım ve bekçiyi vurdum bekçi yere düşünce koşmaya başladım
Biraz koştuktan sonra köy den çıktım karşı dağla o köyün arası düzlüktü bir müddet koştuktan sonra soluma baktım sol tarafımdan devasa bir sel kabarmış bana doğru geliyordu ben bu seli görünce derenin karşısına koşarak geçtim derenin diğer tarafı biraz yüksek çimenlikti
Tam çimenliğe çıkmıştım ki sağıma baktım sağ tarafımdan da solumdan gelen selden onlarca kat büyüklükte devasa bir selin geldiğini gördüm
Bu kez koşarak tekrar derenin diğer tarafına geçtim tam derenin diğer tarafına geçmiştim ki iki selin ortasında kaldım
Bu seller karşıdaki dağa çarpıp kuzeye doğru akıyordu ben bir anda sadece başım suyun üstünde kalacak dik bir şekilde selle birlikte yüzmeye başladım
Sel beni karşı dağa doğru sürüklüyordu bir ara kafamı suyun içine soktum gözlerim açıktı su çok bulanık olmasına rağmen suyun altı dupduruydu ve içi insan doluydu özellikle çok çocuk vardı hepsi giyinikti bir müddet bunlara baktım bunlara bakarken suyun içinde üç tane fidan gördüm yem yeşildiler
Ve kafamı sudan çıkardım bu fidanlara tutunup kenara çıkmayı düşünüyordum fidanların dalları sudan bir metre kadar yüksekti birinci fidana elimi attım yaprakları elimde kaldı tutunamadım ikinci fidana tutunarak bir kayanın üzerine çıktım
Oradan akan selin devasalığına baktığımda ürperdim sele kapıldığımda hiç korkmamıştım
Bir müddet sele baktıktan sonra köyün içine doğru yürümeye başladım köye girdiğimde kuzey batı yönüne giden dar bir yol vardı oradan tepeye doğru yürümeye başladım köyde hiç insan yoktu
Tepeyi aştığımda yol aşağı bir düzlüğe iniyordu ve batıdan doğuya giden bir yola çıkıyordu bu yoldan yürüdüm diğer yola çıktığımda durup sağıma soluma baktım ve doğu tarafına doğru yürümeye başladım bu yol fındık büyüklüğünde beyaz kırma mıcırlardan oluşuyordu yürüdüğümde bastığım mıcırların sesini duyuyordum
Ortalama yüz yüz elli metre yürümüştüm ki eşim arkamdan bana bağırdı dönüp baktığımda eşim sağ kolunu sallayarak bana küfrüler ediyordu bir müddet durup ona baktım ellerim ceplerimdeydi sağ elimi çıkarıp bir avuç mıcır alıp eşime doğru fırlattım ve mıcırlara kalbine kurşun gibi saplanın dedim mıcırları fırlattığımda havada dağılarak adeta ağır çekimde gider gibi eşime doğru gidiyorlardı mıcırlar eşime ulaştığında çoğu kalbine olmak üzere bir kısmı ağzına ve göksüne saplanmaya başladığında eşimin kalbinden ağzından ve göksünden kanların fışkırdığını gördüm
Eşim yere oturdu ve yavaş yavaş sol tarafına doğru yattı ve sesi kesildi ben arkamı dönüp tekrar yürümeye başladım
Bir müddet yürüdükten sonra mıcırları geçtim ve yolun bundan sonrası asfalttı yolun her iki tarafı insan boyunda kuru otlarla kaplıydı epey yürümüştüm ki sol tarafımdan iki kişinin konuşarak bana doğru geldiklerini gördüm durmadan sığara içiyorlardı ikisi de bekçiydiler omuzlarında tüfekleri vardı otların arasından çıkıp yanıma geldi bana selam verdiler bende selamlarını aldım beraber yürümeye başladık ama adamlar beninle değil bir birleriyle konuşuyorlardı biraz yürüdükten sonra
Adamlara buradan araba geçer mi ben İzmir,e gidicem otobüs nerden kalkıyor diye sordum ikisi de güldü bana buradan hiç araba geçmez dediler peki ben nasıl İzmir,e gidicem dediğimde yine gülerek yola söyle o seni götürür dediler
Bir müddet yürüdükten sonra yola yol beni evime götür dedim ve tam evimin önünde ki soka ta buldum kendimi her taraf inşaat halindeydi sağ sol tahtalarla doluydu ben eve yöneldim tam eve girecektim ki eski evimin önünde olduğumu gördüm kendi kendime ben burada oturmuyorum dedim tekrar geri dönüp yola çıktım ve yola beni oturduğum eve götür dedim ve tam oturduğum evimin önünde buldum kendimi zile bastım eşim kapıyı açtı ve o an bende uyandım
Uyandıktan sonra bu rüyamı eşime anlattım o zamanlar henüz ayrılmamıştım çok mutlu bir hayatım vardı eşim çok etkilendi
Ve ben rüyanın bir kısmını yorumladım eşime sol tarafımdan gelen sel sen sin dere oğlumdur sağ tarafımdan gelen selse bir başkasıdır dedim eşim iyice ürpererek amma batıl inançlısın dedi bana
Ve bu rüyadan bir müddet sonra aramız da çok şiddetli kavgalar başladı
oğlumda eşimden yana tavır aldı ve bu rüyadan beş ay sonra eşimden ayrıldım
bu rüyanın sonrasının yorumunu biliyorum ama açıklamıyorum yorumu okuyucuya bırakıyorum
Tamamen gerçektir
Cebbar korkmaz 2011 Bor nova İzmir