Öğretmenler Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Mansur İlhan Yakar
Alan:   Grup:Öğretmenler
Tarih: 27.10.2012 17:03
Konu: KALBİNİZ - GÖNLÜNÜZ MÜBAREK OLSUN...

KALBİ VE GÖNLÜ İLE BAYRAMI KARŞILAYAN, DEĞERLİ KARDEŞLERİMİZ.

KALBİNİZ GÖNLÜNÜZ MÜBAREK OLSUN. DAHA FAZLA HUZUR VE VECD İLE YENİSİNE KAVUŞMANIZ DİLEĞİMLE, ALLAH'A EMANET OLUNUZ.

TWİTTER ADRESİM: https://twitter.com/M_ilhanyakar

SÖZLERİM...

1. Sırtını Güneş'e dönenin yüzü gölgeye doğrudur
2. Sel bendini yıkar mı, derya kucak açmasa
3. Ağaçtan kadı olsaydı, orman kanun olurdu
4. İflasla evlenen müflis doğurur
5. Ertelenmiş beraberliklere ayrılık denir
6. Zulüm baki olsaydı, zalim geri dönerdi
7. Eğer çöle gidersen, azığına Leyla koy
8. Kuyuya düşmedinse Züleyha arama
9. Dereye seslenme, sel cevap verir
10. Cefa tarlasında, vefa yetişmez
11. İhtiyaç görmeyene, muhtaç olunmaz
12. Varlıkta ektiğini yoklukta biçersin
13. İz'an ile verirsen, Mizan ile alırsın
14. Vuslatından kaçanı, firakına hapset
15. Korkuya hamile korkak doğurur
16. Vuslat güneşi firak ufkundan doğar
17. Can, Ruh'un aynası, beden de gölgesidir
18. Sevdiğine beddua etme, tutarsa sen ağlarsın
19. Ateş eken, kül biçer
20. Meyvesini taşladığın ağacın, gölgesine muhtaç olursun
21. Başak vermeyen ekin ottur
22. Kaptanı Nuh olan, tufandan korkmasın
23. Davanın hakkı divanda ödenir
24. Anlamadığın bilgi, duyduğun yalana benzer
25. Malik değilsin ki, mülk senin olsun
26. İnsana anladığı dilden konuşamıyorsan, ilmin beyhudedir
27. Adresin yok ise mektubun gelmez
28. İhtiyacın muhtacında gizlidir
29. İhtiyaç duyduğun kulu, Allah sana muhtaç kılar
30. Firakın tadını alanlar, vuslattan kaçarlar
31. Gönül kapısını kibir kapatır
32. Zalimin kölesi zulmün padişahıdır
33. Mührü fani olanın hükmü baki olur mu
34. Dermanı gizleyen derdin perdesidir
35. Derman derdinin içindedir
36. Varlık kıblesinde yokluk secde eder
37. Hakkı kalbinde tut ki, dilin riya yapmasın
38. Allah, vuslatından kaçanı firakına hapseder
39. Merhameti sonsuz olanın affı da sonsuz olur
40. Bırak nabzımı yoklamayı, ne sen doktorsun ne de ben hastayım
41. Derdini bilmeyen, derman öldürür
42. Aşk ateş gibidir, oyunundan yangın çıkar
43. Giderken arkana bakarak gitme, gözlerin baktığın yere götürür
44. Anneyi Babayı mahrum eden, evladına mahkum olur

LAF KIRINTILARIM...

Avare geçti ömrüm, cümle işler masiva,
Şöyle bir derdim de yok, Hakk-ı davadan özge.

Ehl-i derdi çok gezdim, berhudar yok hep naçar,
Kılmamış derman tabib, aşk-ı devadan özge.

Dürr-i güher ararken, harcamışım beyhude,
Görmedim can'da kıymet, nefs-i hevadan özge.

Her kim dinler vicdanı, olur anda sernevaz,
Yoktur seda makamı gönlü- nevadan özge.
................................................................
Üç beş günlük et kemik, o da yokluk adem de,
Yok da mahkum yokluğa, Her varsa adem'de...
.................................................................
Kelamı çekmezdi hem, kalemde mizan olsa,
Aleme sığmaz idi, alemi yazan olsa.
.................................................................
Kim tutula narına, ol sebeple Leyla'nın,
Bilmez vasıl olmadan, vuslatı Mevla imiş.
.................................................................

Çeşme bulan suya kanmaz,
Eğilip de içmek gerek.
Dert tutuşur, deva yanmaz,
Ateşinden geçmek gerek.

Bulanık yol Hakk-a gitmez,
Yürümek de para etmez,
Sade tohum atmak yetmez,
Yetiştirip biçmek gerek.

Halil gibi anmak için,
Ana ana yanmak için,
Gülşenine konmak için,
Evvelinde uçmak gerek.

Ana baba ve eşinin,
Ver hakkını her işinin,
Yolu bilen dört kişinin,
Omuzunda göçmek gerek.

Kalem, kelamın resmi, görenler seyrederler
Arifler konuşurken marifet resmederler...

Yarışta su olmak temizlik sanık Terazi şimdilik dengeye ağsın
Kimisi dereden aksın bulanık Hakkıyla arınan buluttan yağsın...

Alnımdan kucaklamış, annemden yüce rahmet
Her busesi kurtuluş, her busesi merhamet...

Firkat tarlasında vuslat biter mi? Gurbet bahçesine bağlanma gönül...

Yollar uzun yolcu mecbur be hancı, Gidenlerin peşisıra ağlanmaz.
Göm kalbine onun olsun bu sancı, Her yaranın üstü harda dağlanmaz...

Aşkımı tartacak kadın terazi, Dengesi çileye derde ağmalı!
Gözleri bulutsa teşbih farazi, Baktıkça ruhuma yağmur yağmalı...

Uyku denen ölümde, görmek ulvi sanatmış
Sor cüceye rüyayı, yokluk nasıl yaratmış?

Aşk dediğin sırlı sofra yiyip içen adın imiş
Dudağından ılık ılık, kalbe inen kadın imiş...

Ömrünün adı rüzgar, sonsuz gibi tozarsın?
Dünyanın yalanında kaybolan bir mezarsın...

Mansur İlhan Yakar