Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Zamanı okumaya müsait olan dostların dikkatine! ..
Bir SPS'inde yayınlanmış yazıma yorum yazan bir daosta ve vesilesi ile TÜM dostlarıma yazılmış bir mektuptur.
Necdet EREM
Yazıma göstermiş olduğunuz ilgi ve değerli yorumlarınızdan dolayı teşekkür ederim.
Son yorumunuz,
DÜŞÜNCE VE DÜŞÜNMEK hakkında aşağıda yazmış olduğum düşüncelerimi tetikledi.
Konu hakkındaki düşüncelerimi siz ve diğer Değerli okurlarım ile paylaşmak istedim.
Sevgi ve saygılarımla.
Sıradan ve gayrı iradi olan düşünme,
iç ihtiyaçlar ve dış olayların etkisi ile hareket eden bir reflekstir.
Önemli olan,
insan için düşünme yeteneğini
reflekslerin esir olmaktan kurtarıp,
iradi olarak gerçek geleceğin sırlarını çözmede kullanmak olmalıdır.
İşte bu gerçek düşünce atmosferini yakalayabilmek,
O nu doğru kullanabilmek ve doğru hedeflere yönlendirebilmek;
Dediğiniz gibi önce bir yönü ile yalnızlık,
Gerçek yönü ile terk veya ihmal ettiğimiz kendi benliğimiz ile
baş başa kalıp kalabalıklar içinde kaybolma yalnızlığından kurtulmak ile gerçekleşebilir.
Vesile ve vesaiti bir yana bırakıp,
varlık aynasında kendimize bakarak,
Varlığımızın ve varlık nedenimizin farkına varmak.
Oysa biz genelde tersini yapıyoruz.
İhtiyaç ve içgüdülerimizin yönlendirmesi ile
Varlık aynamızda mahlukatı seyrediyor, onları görüyor ve gözlüyor,
ne gariptir ki kendimizi unutup öz benliğimizden her gün biraz daha uzaklaşıyoruz.
Tespitiniz çok doğru.
Her işi ehlinden öğrenmemize rağmen!
Herkes için hayati önem arz eden yaşam dersini,
His ve duygularımızın varlık nedenleri ile doğru kullanım alanlarını,
Bir bilene sormak ihtiyacı his etmiyor,
onları tanımamıza yardımcı olmak isteyenleri de maalesef dinlemiyor,
sevmiyor kabul etmiyor,
çok ihtiyacımız olduğunu bilmemize rağmen
hayati ikazlarını kabul etmekte istemiyoruz.
Sonrası içler acısı.
İnançsız veya inanıldığı gibi yaşanmayan bir hayatın,
Anlamsız ve amaçsız, zorlu ve zorunluluğunun farkına varılmadan,
Kaza, bela, hastalık ve ihanetlerle dolu bir ömür, sonu sevimsiz bir yaşlılık ve KORKUNÇ SON OLAN ÖLÜM! ...
Hayat bu değildir.
İnsan bunun için yaratılmamış, ve tüm varlığa anlam kazandıran
yetenekler ile donatılışının sebebi ve sonucu sadece YOK oluş değidir olamaz ve olmamalıda.
İşte düşünmek istemediğimiz,
Düşünmemiz gerektiği halde beceremediğimiz,
Bir bilene sormadığımız, yardımcı olmak isteyenleri de RED ettiğimiz.
Düşünülmesi gereken ve düşünmeye değer EN ÖNEMLİ VE EN BÜYÜK MESELEMİZ.
Yine temas ettiğiniz gibi,
Karşılıklı oturup konuşulmalı,
Fikir alış verişinde bulunup düşünce birliğine varılmalı.
Sizin bu samimi düşünceniz bana aşağıdaki şiiri yazma ilhamı verdi.
Sizi rahatsız edip üzen veya umutsuzluğa sevk eden,
sorun yaşatan sorularınız varsa bana yazabilirsiniz.
İnşallah elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışırım.
Baskı aşamasında olan 'ÖLÜMSÜZ GİBİ' isimli kitabımda bu konu ile ilgili oladuğuna inandığım bir yazımı da aşağıya kopyalıyorum.
İnşallah faydalı olacağını umuyorum.
Allah’a emanet olunuz.
Selam ve dua ile.
MÜRŞİTSİZ OLMAZ.
Yollar bir değil ki, meçhul ve sonsuz,
Zorlu ve zorunlu, insan umutsuz.
Emir haktan gelmiş geri kalınmaz.
Bu yollar unutma, mürşitsiz olmaz.
Derdini bilene, bulunur derman,
Hayat denen oyun bilki çok yaman,
Tabibini bulan, çaresiz kalmaz.
Bu yol çok çetindir, mürşitsiz olmaz.
Her geleni mürşit, sanıp sarılma,
Hatalar senindir, başkasına darılma.
Bu yol engebeli, düşmeyen kalmaz.
Kalkmak ister isen, mürşitsiz olmaz.
Kanarsan nefsine, düşersin dara,
Ruhunda açılır, dermansız yara.
Necdet EREM
DOST
Dert ve kasavet,
Ruhu karartan bakış açısını daraltan,
insanı bunaltıp hata yapmasına yol açan
duman ve sis gibidir.
Kişinin derdini dinlemek,
dumanla dolmuş odasına temiz hava girmesini sağlayacak bir pencere açmaya benzer.
Dert ile dünyası kararmış dostlarınızın dertlerini dinleyerek,
ruh dünyalarına rahatlık verecek hava, aydınlatıcı ışık verecek bir pencere açınız ki!
Sizde yaşamın çıkmaz sokaklarının
karanlık labirentlerinde kurtuluş için bir yol,
önünüzü aydınlatacak bir ışık aramaya muhtaç olduğunuzda
kurtuluş umudu olacak vefalı dostlarınız olsun.
Dost olmayan,
Dost bulamaz.
Necdet EREM’in
ÖLÜMSÜZ GİBİ adlı kitabından.