Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Tarih, sonu gelmeyen bir akıştır, öyle bir akış ki bazen sessiz sedasız akan bir suya, bazen de hırçın, asi durdurulamaz bir çağlayana benzer. Kimseler durduramaz bu akışı, dağların doruklarından süzülerek bırakır kendisini yamaçlara ve akar gider hiç durmadan. İnsanlık tarihi de geçmişten bugüne süzüle süzüle akarak gelmiştir. Öyle bir akış ki tarihin yazılmayangizemli bir dönemin de ana tanrıçayı ve aşk kadınını insanlıkla ve doğayla en güçlü dostluğu kurma şansını ona tanımış vedoğuruculuğunu, üretimini, eşitlikçiliğini, paylaşımcılığını topluma yansıtan ve ilk insanlığa öğreten olmuştur. Ana kadıntoplumsallaşmayı, gerçek insan ve gerçek toplum olmanın değerlerini yaratandır. Bu yüzden insanlığın ilk anası olmuştur. Taki yüce tanrıların kendilerinin uydurdukları yalan, yanlış, dilden dile anlatılan hikayelerinin ortaya çıkışına kadar………..
Tarih sonu gelmeyen bir akıştı ve bu akış, hiçbir baskıyı ve sömürüyü tanımıyordu. Ana kadın evcil düzeninintahakküm altına alınmasıyla birlikte, tarih doğal toplum sürecini bu günlere getiren özünü kaybetti. Erkeğin ana kadının evcildüzeni karşısında kendi ev düzenini geliştirmesi ile tarihin çok renkli akışı artık tek renge, tek sese büründürüldü. Ve