Öğretmenler Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Deniz Bulut
Alan:   Grup:Öğretmenler
Tarih: 15.02.2011 13:08
Konu: Yn: [ogretmenler] EYLEM

Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı…

Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu.

İş ilişkiye gelince oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım. Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can atıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı, evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.

Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.

Şaşkınlıktan gözleri açılarak 'niye? ' diye sordu.

'Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, 'sadece yoruldum.'

Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki!

Sonunda sordu: 'seni caydırmak için ne yapabilirim? '

Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.

'İşte mesele tam da bu' dedim. 'Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim. '

'Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına, hattâ ölümüne mâl'olacak. Bunu benim için yapar mısın? '

Yüzümü dikkatle inceledi ve 'Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi.
Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.

Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, alt ına da bir not bırakmıştı.

'Sevgilim' diye başlıyordu,

'O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.

'Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.'

'Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.'

'Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'

'[Sâdık arkadaşın]ın her ayki ziyaretinde sebep olduğu, karnındaki krampları rahatlatabilmem için avuçlarıma ihtiyacım var.'

'Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlata bilmem için ağzıma ihtiyacım var.'

'Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem, saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilmem, merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin - gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'

'Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o çiçeği senin için koparırım bir tanem.'

Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.

Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.

'Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.'

Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.

Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.

Bu gerçek aşktı.

İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.

Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik değil... Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralarda bir yerdedir.

Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Gönderen: ıspartalı zeki çelik
Alan: (grup üzerinden) Deniz Bulut 1
Tarih: 15.02.2011 13:05:00
Konu: [ogretmenler] EYLEM
----------
xxxxx E Y L E M xxxxx

Görüş ayrılığa yolu açıyor,
Molitof kokteyler alev saçıyor,
Pankartla izinsiz cadde geçiyor,
Sokağı taşırır aşırı eylem.

Mahsum halkımızın içine dalar,
Akıl kar etmiyor taksan da yular,
Kaldırım sökülür bulanır sular,
Huzuru kaçırır aşırı eylem.

Mağaza,vitrinin camları iner,
Esnaf yağmalanır lastikler söner,
Devletim zarar da başımız döner,
Serveti uçurur aşırı eylem.

Sorumsuz olanlar azdıkca azdı,
Kafayı çekenler kenara sızdı,
Alkollü şöföre polis de kızdı,
Zehiri içirir aşırı eylem.

Doğru dürüst duran cezayı yemez,
Hırsızlar,huysuzlar suçluyum demez,
Zeki tecrübeli yalan söylemez,
Hapise düşürür aşırı eylem.

***** K I S K A N Ç *****

Güzellik lütuftur korumak gerek,
Aşırı olana dayanmaz yürek,
Birileri baksa ona gülerek,
Kıskançlık krizi yuvayı yıkar.

Çapkın olanların halleri nice,
Rahatsız edilir gündüz ve gece,
Kavgaya dönüşür bazı eğlence,
Kıskançlık krizi yuvayı yıkar.

Hanımlar giyimde çıkar yarışa,
İhtiyaç duyulur heran barışa,
Erkekler dikkatli saygı duruşa,
Kıskançlık krizi yuvayı yıkar.

Sağına,soluna bakınma fazla,
Dikkati çektirme cilveyle,nazla,
Eşleri uyarın kaş ile,gözle,
Kıskançlık krizi yuvayı yıkar.

Seven,sevilenler ergeç buluşur,
Sınırsız sevgiden bunlar oluşur,
Zeki duyguları yazar bölüşür,
Kıskançlık krizi yuvayı yıkar.

GÖNÜL DOSTLARIMIZIN 365 GÜNÜ SEVGİLİLER GÜNÜ OLMASINI DİLERİM MÜBAREK GECELERE HUZURLU KAVUŞMALARINI DİLERİM,
sevgiler selamlar iletiyorum suçu lisan işledimse affınıza sığınıyorum.
Yorumlarınız için şimdiden teşekürler şiirlerime profil sayfamdan ulaşırsınız.