Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Zaman gazetesi nin Pazar ilavesi elimde.Başladı başlayalı kafamı hayli kurcalayan,rahatsız eden,beni benim dilimden anlatmayan,bana sormadan beni yargısız infaz eden bir filmin daha doğrusu filmlerin öyküsünü anlatıyordu.'Öyle bir geçer zaman ki'filmini sanırım seyredenler vardır.Daha öncekilere pek bakmamıştım ama buna baştan beri bakıyorum.Yine benim gençliğime,benim dişünceme,inançlarıma tamamen hakaret dolu
.Bir aile dramını anlatırken araya devrimciliğini,devrimci aşklarını,nasıl emperyalizm
ve ABD ye karşı mücadele ettklerini,El Fetih ile nasıl kolkola olduklarını devrimci bakış açısı ile öyle bir güzel anlatıyor yönetmen.Tabi kendiside sözde devrimci olunca karşı tarafa vurmak lazım.Karşı taraf,aşk tan meşkten anlamayan,kalbi bile olduğu şüpheli olan,eli silahlı,bıyıklı,ABD hayranı hatta uşağı olan,ABD uğruna zavallı gençleri öldüren katiller ordusu.Şu bizim ülkücü gençlik.Bu dizi ye ülkücüler haklı olarak tepkilerini koymuşlar.Sayın Bahçeli de eleştirmiş.Zaman gazetesi ne
ben burada şahsen teşekkür ettim.Şimdi gazetenin filmler ile ilgili görüşlerini emeği geçen, deyim yerindeyse çorbada tuzu olanlardan bazı yönetmenlerin ağzından dinleyelim.
Avni ÖZGÜREL,dizileri,senaryoyu kaleme alanların eğilimlerinin belirlediğini söylüyor.Dönem dizilerinin senaristlerine baktığımızda solcu senarist ve yöenetmen
leri görüyoruz.Hatırla Sevgili'nin senaristi Nilgün ÖNEŞ bir söyleşisinde bunu itiraf etmişti.:'Amcam ve dayım işçi partili idi.Onlarla aynı fikirde olan bir babanın çocuğu olarak küçüklükten beri bir görüşüm vardı.Diziye de bunu yansıttım tab.'
Mümtazer TÜRKÖNE ise sinemada ülkücüleri öcü göstermenin bir gelenek olduğunu dikkat çekiyor.Hatırla sevgili Sevgili dizisinde danışmanlık,Bu kalp Seni Unutur mu? dizisininde seneryo ekibinde yer alan Türköne,'iyi ülkücü tiplemeleri,
dizilere ilk kez benimle girdi'diyor.
Süleyman ÇOBANOĞLU,severek seyrettiğimiz Sakarya Fırat dizisinin senaristi.O da Türk sinemasının ötedn beriolaylara,tarihsel sürece ideoljik bir bağnazlıkla bakmak gibi bir hastalığı olduğunu söylüyor.Ülkücüler katildi,solcular sütten çıkmış ak kaşıktı falan,bunlar o ideolojik bağnazlığın eseri yaklaşımlar.Bu memlekette ülkücülerin ne yaptığını da biliyoruz,Stalin den,Lenin den beslenen
arkadaşların ne yaptığınıda.(Ülkücüler hiçbir yabancıdan ilham almadı,bir yabancı ülkenin bayrağını da taşımadı) Seneryoyu kaleme alanları,filme çekenleri fikir namusuna davet etmek lazım,diye ekliyor.
Burhan AYERİ.(Akşam Gazetesi tv eleştirmeni) Öyle Bir Geçer Zaman ki,kurgusu
güzel bir film.Ama resmen ayrımcılık yapılıyor filmde.Burada senarist,yapımcı,tele
vizyon kanalı bir takım oyunu oynuyor.Marksist'sen iyisin,şekersin çocuksun.Sağcı
ve muhafazakarsan yandın.Ben senaristlerin,ülkücülerin eline ne zaman çivili sopa vereceklerini merakla bekliyorum.
Nazif Tunç:(yönetmen) Suç bizde.Suçu, ülkücüleri katil gösterenlerde aramamak lazım.Onlar kendi ideolojilerine bağlılıkla hizmet eden arkadaşlar.Bugün televizyonlarda gerek ülkücü gerekse muhafazakar eğlimde delikanlıların örümcek kafalı ilkel gösterilmesiyle ilgili bir eğilim var.Bunu nasıl düzeltebiliriz.Bizde film çekerek,doğruyu göstererek.12 Eyül askeri darbesinde idam edilen 9 ülkücü gencin hikayesini anlatan YUSUFİYE diye bir film çekiyorum.Önümüzdeki yıl gösrerime girecek.
İsmail GÜNEŞ(yönetmen) İsmail GÜNEŞ,milliyetçi,yurtsever bir yönetmen.Gülün Solduğu Yer,The İmam,Sözün Bittiği Yer yapımlara imza atmış başarılı bir yönetmen.Güneş'in,dizilerde,sinemada 'Solcu,devrimci adam dövmez,adam öldürmez'ezberine itirazı var.İtirazı da kendi yaşadıklarından örnek veriyor.'1977
de güzel sanatlara devam ederken okulun en başarılı öğrencisiydim.Üç devrimci tarafından öldüresiye dövüldüm,kanlar içinde kaldım.Okulu bıraktım.Bunu solcu ar
kadaşlara söylediğim zaman dehşet içinde kalıyorlar'
İsmail GÜNEŞ'e göre bugün sinema yapanların çoğunun halkın değerleriyle prop
lemleri var.Bugün milliyetçileri öcü gösteren filmleri yayınlayan televizyon idarecileri
yapımcı ve senaristler ortak dünya görüşüne sahip insanlar ve bunlar devrimcileri
yüceltiyorlar.Gerçekleri saptırıyorlar.Yakın zamn olaylarına değinen Güneş,yaşananları ise şöyle değerlendiriyor.'Devrimci birini öldürmediyse beşbin ülkücüyü kim öldürdü? Ülkücüler polisle,jandarmayla çatışmadılar.Bunlar T cetvelleri
ile,dolma kalmlerle öldürülmeiler.Ülkücü kimseyi dövmedi,öldürmedi demiyorum.
O gün kavga vardı Kavga bittiğinde her iki gurubuda 12 Eylül işkencecileri dövdü.En
büyük travmayı ülkücüler yaşadı.Çünkü onlar, devletin yanındaydı.Ülkücü,devlet beni döver,işkence yapar diye düşünmedi.Ama bugün bu,böyle anlatılmıyor.Sana
ta ve sanatçıya değer verildiği zaman bunlarda değişecektir.
Evet,Zaman Gazetesine bir kez daha teşekkür ediyorum.Darısı diğer özgür ve tarafsızım diyen medya sahiplerinin başına.Yukardaki yapımcı ve yazarların görüşlerinden bir kısmını aldık.Geçmiş geçmişte kaldı ama önemli olan geçmii doğru anlatmak olmalı değil mi? Neden birileri hep günah keçisi sayılıyor.Tarihten ders almak bir erdemliliktir.Bugün geçmişte yaşanan nahoş hadiselerden ders alanlar bir araya gelip konuşabiliyorsa bundan neden birileri rahatsızlık duysun ki.
Doğruları sapıtarak evlatlarımıza öğretirsek geleceğin gençliğini birbirine düşman yaparız.Tam tersi onlara birlik ve kardeşlik ülküleri vermeliyiz.Onlara inanç ve ideal aşılamalıyız.Sevmeyi sevilmeyi öğretmeliyiz.Birdah keşke dememek için....
ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ bu akşam kanal D de yine var.Meraklılara seyretmelerini tavsiye ederim.Selam ve saygılarımla.Mehmet Necip.