Öğretmenler Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Necdet Erem
Alan:   Grup:Öğretmenler
Tarih: 25.11.2010 08:42
Konu: Allah Adildir.

Bir televizyon proğramnıda zihniyetlerinde din düşmanlığı olduğu her söz ve davranışlarından belli olan; maksatlarının “üzüm yemek değil bağcıyı dövmek” olduğunu gizleme ihtiyacı bile his etmeyen iki mütecaviz mülhid, karşılarına zavallı bir ilahiyatçıyı almış, sille tokat dövme sayılabilecek şekilde istihzai sualler ile o zatın şahsında İslam’ı ve bütün dinleri pervasızca aşağılamanın mutluluğunu yaşıyorlardı.
Soru şuydu Allah’ı inkar eden iyi bir insanın ebedi cehennemde kalması ile çok iğrenç hatta çok korkunç günahları işleyen inançlı bir ahlaksın veya bir caninin günahlarının cezasını çektikten sonra cennete girmesi nasıl adalet olabilir diye Allah’a ve adaletine itiraz ediyorlardı.
Ne yazık ki zavallı ilahiyatçı kardeşimizde bunların bu demegojik isyan ve inkar dolu suallerinin ve sualden çok saldırılarının karşısında boynu bükük ne yapalım kural böyle demekten başka bir varlık gösteremiyordu.
Alışılmış medyatik İslam düşmalıklarının tipik bir örneği bu defada Allah’ı adil olmamakla suçluyordu.
O mülhidlerin haddi aşan düşmanlıklarına mı, yoksa oraya çıkıpta İslam adına yeterli bilgi sahibi olmayan o zavallı ilahiyatçıya mı kızayım karar veremedim.

Fakat sesimi onlara ulaştıramasam da, konu üzerinde verilmesi gereken mantıki cevabımı yazdım ve bir gün siz değerli kardeşlerimde öylelerine veya onlardan ders almış mütecaviz bir mülhid ile karşılaştığınızda cevabınız hazır olsun diye bu konuda sorulabilecek suallere Risale-i Nurlarda Üstadım Bediüzzaman Said NURSİ’nin vermiş olduğu cevaplardan almış olduğum dersime bina en aşağıdaki kısa makalemi yazmıştım.
Siz değerli dostların dikkatine arz ederim.

Suçun vasfı muhatabına göre belirlenir.
Suçlunun küçüklüğü, cürmün küçüklüğü manasına gelmez.
Ceza cirmin küçüklüğü ne değil, cürmün cesametine büyüklüğüne göre takdir edilir.

Bir devleti bütün kurum ve kuruluşları ile yok saymanın suç ve cezası, ülke vatandaşları arasındaki hukuk ihlalleri ile bir tutulamaz.
Elbette cezalarıda bir değildir bir olamaz.

Devleti inkar milletin şahsı manevisine karşı işlenmiş büyük bir cinayettir.
Elbette milletin efradı adedince HAK dava edilir.

Bu misalden hareket ile 'İNNEŞŞİRKE LEZULMUN AZİM' hakikati kendiliğinden ortaya çıkıp, kafirin inkarı Uluhiyyet ile işlemiş olduğu suçun kemiyyeten küçük görülsede keyfiyyeten mahlukatın zerratı adedince azim bir cinayet olduğunu kör gözlerede gösterip paslı vicdanlarada his ettirip itirazını red eder.

Bir veya birkaç insanı öldüren ile bir milleti öldürmek manasına gelen inkar etme, heralde bir biri ile mukayese edilemeyecek kadar çok farklı kategorik farkları ihtiva eder.

Onun için cinayetin cezası ile ihaneti vatan veya ihaneti millet suçu bir tutulamaz bir kefeye konulamaz.
Birinin cezası ölümüne sebep olmuş olduğu bir veya birkaç kişinin ihlal edilen hukuku ile sınırlı olsada;
Diğerinin suçu inkar etmiş olduğu milletin mevcut yaşayanları ile geçmiş ve gelecek nesillerinin dahi hukukunu ihlal olduğundan cürmünün büyüklüğü nisbetinde cezası aynı adildir.