Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Yoklama
Usulca serilmiş toprağa düşen her yaprak.
Soğuk, çok soğuk
Düşlerimde üşüyen keke bir çocuk
Eski dilde yazılı defterleri kapatmak üzere.
Zor! Çok zor inan boş gözlerle yerde yatmak
Hayat:
Suyu kesilmiş çeşme
Başında durulur mu?
Sonsuz uykuya yatmak
Uyuyan hiç yorulur mu?
Yıkıldı yıkılacak sırtımı tutan duvar
Zamandan arta kalan neyim var?
Yoktu demin penceremde
Şimdi kar taneleri kadar çok.
Dayan ha yüreğim dayan
Gün göstermez bilirim yüzüme kapanan aynam
Ne astığım ceketime
Ne yuttuğum sakızıma yanarım.
Canan çekti gitti çölüne
Unutulmuş ikindileri alarak
Sürüde ak koyunlar da bitti
Kör bıçağa düştü
Kara kuzudan kurban
Ağır günahın taşı ensemde ağır
Çağır güz günleri sarı yapraklarında çağır.
Uykuda kuşlar yorgun karıncalar.
Gitti zalim
Filleri, ebabilleri de çağır.
Ya kar taneleri
Çoksunuz artık çok
Okuttuğum çocuklar kadar
Ya anamın elleri
Artık yoksunuz.
Yok.
Cemil Çelik