Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
.......Yeni doğan bir bebek ağlar, susmaz.Elbette ağlayacak konuşmasını bilmiyor ki... Rahatsızlığını, açlığını, her şeyini ağlayarak iletiyor. Bebek ağladığı zaman biz rahatsız oluruz. Hatta nasıl kural koysak da bir daha ağlamasa diye düşünürüz. Bebek kuralları sevmez, çocuk olur gene sevmez, büyür gene sevmez.
Neden?
Özgür ruhludur. Kuralları dayatırsanız ruhunda zorlanmalar olur. Dayatma bir
süre tepki alırsa da sonunda pes eder insan eder ama kendinden ödün verir mutsuz olur.
.......Toplum sıvısı içine doğan insan yavrusu şunun mücadelesini verir:
Sen beni yapılandırma, dur gözümü açayım, öğreneyim ben karar vereyim.
Çizgi burada başlar, bireylik çizgisi. Bu bireylik çizgisinin dinsel inanç yönünü ele alacağım çünkü şu andaki dini anlayış insanı kuşatmış adım atacak alan bırakmamış insana.
.......Kur'an'ı Kerim i okudukça şunu gördüm. Orada bir yaratıcı bir de ona inanan var. Peygamberimiz aracılığıyla insanlara gönderilen ayetlerde inanan yalnızca yaratıcısına karşı sorumlu. İnanan kuralları ancak ayetlerden alır. İnanan ayetleri okudukça kendi kendini yapılandırır.İnanan tek bir kişiyi
Allah ile kendi arasına alırsa aldığı kişiyi yaratan şirk koşmuş olur. Yaratana
eş olmak,yaratan adına kural koymak peygambere bile verilmemiştir. Bu yüzden peygamberimiz yaşantılarının yazılmamasını, söylediklerinin yazılmamasını istemiştir. Hz Ömer ve Hz Ebubekir zamanında toplanan 500
adet söz (Hadis) bizzat Hz Ebubekir ve Hz Ömer tarafından tedvinden kaldırılmıştır. Buna rağmen Emeviler döneminde kaynak Yahudi El Kaab kaynak alınarak (Ebu Hureyre, Zühri, Buhari) bir buçuk milyon hadis üretilmiştir. Peki ne amaçla?
Başından beri İslama ve peygamberine düşman olan Emeviler peygamber adını kullanarak kendi kurallarını koyup kendilerine göre insan yapılandırma
ya çalışmışlardır.
..... Bu yapılandırma dinin hangi bölü kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Acaba
insanlara hangi alanlar kullanılarak kurallar konulur ve Emevi tahakkümü altına alınır? İbadetler.
.....İslamın şartları peygamberimiz zamanda adlandırılmamıştı. Çünkü İslam'ın şartı Kur'an'ın hepsi. Ki İslam ın ilk şartı '' OKU'' ilk ayettir. Kandırılmış insanlar şimdi diyecek ki ''OKU'' peygamberimize diyor. Hayır Kur'an bir bütündür. İnanan onun tümünden sorumludur. Öyleyse Kur'an bütün inananlar tarafından okunacak ama anlaşılması şartıyla,okuduğunu anında anlayacak.
......Emeviler insanları sınırlandırmak, kendi egemenliklerini sürdürmek için İslam'a 5 şart koştular:
Kelime-i Şehadet getirmek, namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, zekat vermek.
Yani dine Kelime-i şehadetle gireceksin hemen bu şartlara uyacaksın, müslüman olacaksın, cennete gideceksin. Kur'an'ın diğer bilgilerini okuyacaksın, anlamayacaksın ve hayata geçiremeyeceksin. Çünkü Allah'a
şirk olan ilahlar kurulu var bu kurulun izni olmaksızın adım atamazsın.
Emeviler kendi kurallarını işte bu beş şartın dördüne sığdırdılar. Yani şirk oldular Allah adına bu dört şartın içine yığınla kural koydular. İnsanı kendi
menfaatlarına göre yetiştirdiler. İnsanları hem sömürdüler hem de yönetimleri altına aldılar.(İslam' dan önce Mekke'nin siyasi yönetiminde idiler. İslam başlayınca yönetim amcazadeler olan Kureyş kabilesine geçti. Emeviler bunu kaldıramadı. Ali imran 175 e bakın orada şeytan diye adlandırılan var. Kim o şeytan? Ebu Süfyandır. Ebu Süfyan'ın eşi Hind bu ikilinin çocuğu Muaviye'dir.Emeviler e halifelik Kur'an tarafından yasak edilmiştir. Emevi akrabası olan Hz Osman döneminde peygamberimizin Kur'an ayetlerinin hangi tarihte, ne için geldiği açıklamaları yakılmasaydı Emeviler iktidara gelemeyeceklerdi. İslam'da Kur'an doğrusundan yürüyecekti. Çünkü Emeviler Emevilerden sonra din Kur'an dininden çıktı. Gerçek din Kur'an'ın içinde bekledi ve ölülere okundu, durdu. İnsanlar Kur'an ı okudular,ama anlamadılar. İnsanlar din bilgilerini Allah'a şirk olan insanlardan almaya başladılar. Kur'an 'ı mealinden okuduğunuz zaman en tehlikelinin şirk olduğu görülecektir. Dinsiz bir insan belki ayetleri okuyup Kur'an gerçeğini öğrenecektir ama şirk e boyun eğen kişi asla Kur'an gerçeğini öğrenemeyecek. Allah Kur'an' da diyor ki ''OKU'' kendi kendini yapılandır, inancını kendin yapılandır. Namaz kılmada bile '' Kolayına geleni oku.'' diyor. Bu ne demek ibadetinde her hangi bir sureyi okuma kaydı yoktur, kolayına gelen sureyi oku.
Namazda aynı sureleri okumak diğer sureleri unutmak, hatırlamamak demektir. Namazın içine kurallar sokulmuştur durmadan. Peygamberimiz cuma namazını 2 rekat kılardı mescitte. Ondan sonra herkes işine,evine.
Peki kim koydu cuma namazına 16 rekatı. Kim koyacak kendini Allah'a şirk görenler. Zekat vermeyi açın Kur'an dan okuyun. Ne diyor zekat ancak fakirlere verilir. Zekatı İslamın şartı yapan Emeviler zekata dayanarak halkı
soymuşlardır. Fakirlik hep çoğalmıştır. Zekat gerçek anlamda kullanılsa fakir azalır,fakir çoğalmaz.
...... Emevilerde bu yana müslüman çocuk kendisi din ile tanışıp kendi kendini adım adım yapılandıramamıştır. Kur'an'ın istediği yapıda kul olamamıştır. Allah ile kul arasına giren şirkler baskı ile çocuklarını yapılandırmışlardır. Bu İslam yapılandırması değil şirk yapılandırmasıdır.
Şirk yapılandırması İslamı 5 şarta bağlayan ve bu şartlardan dördü içinde at koşturan şirkler sayesinde olmuştur. Durmadan kural koymuşlardır. İnsanı
mezalim altına almışlardır. Bunu Allah adına yapmışlardır. Peygambere isnat ederek peygamber adına yapmışlardır.. Kur'an insanın doğal yapısını zorlamıyor ama şirk,ibadetleri kullanarak insanın doğal yapısını Allah a rağmen zorluyor.
dostlarıma sevgilerle