Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Seni ömrümüm sebebi gibi görüyorum! ! !
Seni ömrümüm sebebi gibi görüyorum! ! !
Dün akşam yatağıma uzandım bir tanem.
Bir sürü can ve kalp acısıyla kıvranarak.
Çaresiz umutsuz bir medet umarak
Gene yokluğunun acısı çökmüş
Sensizliğin yükü altında ezilmek çok ama çok güçmüş..
Karanlık en acı pençesini geçermiş zavallı yüreğime
Zaman en karanlık geceyi hakim etmiş üzerime..
Her dakikada bir hançer vurmuş kipriklerim
Arama artık gülen gözlerimi hasretim.
Sen gittiğin günden beri hüzün bulutları çökmüş..
Çoktan unutmuşum gülmenin ritimlerini..
Sen asildin aşkım benim mavimdin birazda serseri..
Benim ateşim benim tutkumdun birde deli..
Bir nefestin içime çektikçe bağlandığım.
Hayatın yüklediği bir kamburdu sensizlik..
Tüm bunların düşüncesiyle çağlarken
Takvim yaprağından sensiz bir günün daha sayfasını kopardım.
Ve; özen ile şiir kitabımın arasına koydum.
Bana verdiğin gülleri de getirip koyduğum gibi..
Senin kokunu son kez çektiğim gibi çektim içime,
Pencereden seyrederken hadım bir gecenin yıldızlarını,
Geçiverdi gözümün önünden senle olan günlerim, saatlerim..
Hafifden bir tebessüm yayılıverdi yüzüme,
İlk yaptığın şaka, seni gördüğüm gün gelince aklıma yaptığımız çılgınlıklar arasında düşünürken,
Yavaş yavaş kapayacağım gözlerimi şimdi sensizliğe,
Sensiz bir geceye daha.. Gece en acı rüyaları çıkaracak bohçasından,
yeni bir günün daha getireceği umuda doğru..
Aslında; kara bir tren gibi rotasını kaybetmiş sessiz ve ağrılı
Daldım mı yoksa dalmak için çabamı gösterdim bilmiyorum..
Bir anda karanlıkta o güzel yüzünün bana yaklaştığını, kalp atışlarımın birden hızlandığını hissediyorum..
Bu çok güzel bir şeydi...
Anlatmak imkansızdı tarifi ise çok zor hatta imkansızdı..
Ellerimde garip bir titreme,
Dilim de ise geçici bir ses kaybı yaşanmaktaydı.
Bu hangi sağnak yağışlara gebe bir sevda ağrısıydı.
Öyle sarılışımız vardıki sımsıcak, derinden ve o kadar güçlü kilitleyişin beni kollarında..
Neredeyse eriyorum zannettim volkanında..
O öpüşün beni yer gibi samimi özlem dolu..
Birbirimize ölümüne susadığımızın delili işte..
Hele göz göze geldiğimiz o an!
Haykırışım…
Kudurmuş sokaklara ve berduş kaldırımlara..
İçkinin son damlasında yok olmuş ayyaşlara
Leş kargasının güzel yüzünü almış martılara
Sensiz nasıl yanıp kavrulduğumu, özlediğimi
Teslim oluşum sonra sana..
Zafer şarkıları söyleyişim kulağına
Sığınışım yüreğine bir dilenci, bir yetim gibi
Rüyada da olsa böylesine hisseder mi?
İnsan;
Sevdiğinin nefesini, sesini, tenini..
İşte sevmek budur her şeyiyle belli.
Birden bir ruzgar esiverir çok uzaklardan irkilirim.
Gözümü açtığımda bakmışım ki yok olmuşsun hasretim..
Tekrar uyumaya çabalarım çaresizce,
Gelmesin geri bir daha!
Gelmeyeceğini adım gibi bilirim.
Sonra başlarım yanımdasın gibi konuşmaya..
Bir dua bir yalvarış bir düello gibi vuruşmaya
Sensizlik bir bedel gibi boynumda..
İlmek ilmek çekiyorum her nefesimde yağlı urganı biraz daha...
Şimdi anlıyorum ben benim derdimi..
Köşe başındaki palyaçonun dediği gibi
Hayat en kötü rolü bana vermiş,
Mutsuzken mutlu görüneceksin; Ağlayamadığın için güleceksin demiş..
İşte ben bunları yaşadım
Seni böle sevdim mektubuma bunları yazdım..
Gördüğün gibi sensiz bir hiçim..
Biçare zavallıyım..
Ölüyorum sensiz yavaş yavaş..
Nefes alırken bile sana muhtacım..
Hangi dala tutunsam elimde kalıyor..
Hangi kayaya tırmansam ellerim kayıyor..
Seni özlemle ve şefkatle kucaklıyor yollarını gözlüyorum..
Mektubumun içeriği hasretim, sensin
Seni ömrümüm sebebi gibi görüyorum..,
Zuhal Keskin