Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
YİNE YANMIŞ YÜREKLER...'SÖNDÜRÜN YÜREĞİMDEKİ KOR ATEŞİNİ
“Yöremi yazayım” diyorum.
“Bir şiir yazayım” diyorum.
Nasırlı elleriyle;
Temmuzun, kavurucu sıcağına aldırmadan,
Askerdeki oğlunun emaneti için bir ekmek alabilmek,
Ve oğluna; “asker harçlığı” gönderebilmek uğruna;
Yetmiş yaşında, pancar tarlalarında,
Gündeliği on liraya ot çapalayan;
Elleri yazayım diyorum,
Çektiği bunca sıkıntıya, cefaya, çileye rağmen;
Kişi başına gelirin, binde birini bile alamadığı halde;
İsyan etmeyip,
Silaha sarılmayıp,
İki sözünden birisi;
“Allah vatana ve millete zeval vermesin” duası olan;
Dilleri yazayım diyorum,
Hayatı;
Sabahın köründe dağlada davar gütmek,
Akşam evde; tarhana çorbasına ekmeğini bandırıp yemek,
Erkenden yatmak,
Ertesi gün tekrar davar gütmeye gitmek sanan;
Dulları yazayım diyorum,
Dünyayı; uzaktan yavuklu seyretmek,
Sonra evlenip beş çocuk sahibi olmak,
Daha sonra da hiç birisini okutamadan,
Küçücük yaşta,
Mürüvvetini görmek sevdasıyla yanıp tutuşmaktan ibaret sayan;
Kulları yazayım diyorum,
Dağ çiçeklerini,
Yoncaları,
Papatyaları,
Kardelenleri,
Sarıçiçekleri,
Bostan güzellerini,
Kadifeleri,
Mor menevşeleri,
Gülleri yazayım diyorum,
Bıldırcınları,
Üveyikleri,
Dağ horozlarını,
Kargaları,
Serçeleri,
İbibik kuşlarını,
Sandal kuşlarını,
Güvercinleri,
Bülbülleri yazayım diyorum,
Cırcır böceklerini,
Çekirgeleri,
Karıncaları,
Kelebekleri,
Helikopter böceklerini,
Borazanları,
Kurbağaları,
Tosbağaları,
Yılanları,
Çıyanları,
Çakalları, yazayım diyorum,
Bin dokuz yüz altmışlı yıllarımı,
Yetmişli yıllarımı,
Seksenli yıllarımı,
Doksanlı yıllarımı
Kısaca;
Yılları yazayım diyorum,
Oturuyorum klavyenin başına;
Kınalı Kuzular dikiliyor karşıma.
Dal Fidanlar dikiliyor karşıma,
Taze Filizler dikiliyor karşıma.
Geceleri yorgan yapanlar dikiliyor karşıma.
Taşları yastık yapanlar dikiliyor karşıma,
“Allah Allah” deyip vuruşanlar dikiliyor karşıma.
Vuruşurken, toprağa düşenler dikiliyor karşıma,
“Vatan için ölüyorum, yavrumu namerde muhtaç etmeyin”,
Diyerek haykıranlar dikiliyor karşıma.
Memleketi “sözde değil”, “özde sevenler” dikiliyor karşıma.
Al al, ak ak tabutlar dikiliyor karşıma.
Tabutlara selam duran çocuklar dikiliyor karşıma.
Kendi anam, kendi babam, kendi eşim, kendi çocuklarım
dikiliyor karşıma.
Kabristanlarda gururla dalgalanan,
Ve sayıları günden güne artan,
Ay yıldızlı bayraklar dikiliyor karşıma…
Size danışayım dostlar; ben şimdi ne yazayım?
Yöresel mi yazayım, küresel mi yazayım?
Şiir mi yazayım?
Nesir mi?
Hangi cümleleri kurayım da yüreğimdeki kor ateşini söndüreyim?
Tayyar Yıldırım