Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Suç duyurusu!
İzmir Büyükşehir Belediye başkanından şikayetçiyim!
İzmir’de suç oranı devamlı artıyorsa, suçlu da ortada…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı…
Doğal yaşam parkı açtı İzmir’e. İzmirliler akın akın oraya koşuyor.
Oradaki hayvanlarla konuşuyor…
Bende gittim… Mecbur kalmasam gider miydim, toz kondurur muydum insanlığıma…
Misafirim geldi, torunu mecbur etti. Bilboartlarda, Belediye otobüslerinde parkın ve hayvanların resmini görmüş… İçindekileri mi gördü dışındakileri mi anlamadım ama… Bırakmadı bizi kendi halimize, gidelim de gidelim… Kendi torunum olsaydı, dinler miydim hiç, sağlı sollu iki tokat, tutup kolundan dışarı at… sıkıysa cırlasın öyle… ama misafir işte…
Genlerimizde misafirperverlik var ya, ağır bastı içimizdeki canavara… bu devirde bile, işte anla… Biraz da hanımdan korkuma… onun için evden uzaklaşalım da, gerisini sorma…
Gittik ve gördük!
Televizyonlarda, cam ekranda ‘’krallar mahkum, biz özgür! ’’ oluyoruz… Orada tam tersi.
Küçük pencerelerden biz bakıyoruz, onlar geniş alanlarda dolaşıyorlar. (Lütfedip onlara sağladığımız imkanlarla övünüyoruz mu?)
Bizi önemseyip de, bizim cam ekranlara baktığımız gibi, merak edip bakmıyorlar bile…
Güçlülerin bizi iplediği bile yok! Kendi hallerine, bizi yok sayarak, umursamazlıklarıyla kah dolaşıyorlar, kah yan gelip yatmış birbirini yalıyorlar… sanki bize nispet olsun diye öğretilmişler…
Biz, buraya canavar görmeye geldik. Hep, en vahşi bildiklerimize yöneldik. Onları kıskıvrak yakalanmış halleriyle izleyip, azgınlığımızı sindirecektik. Öfkeli bakışlarından, kendimize kahramanlık donu biçecektik.
Birbirini yalayanlara hayretle bakıp, siz birbirinizi seviyorsunuz! Deyiverdim. Şöyle bir dönüp, ‘’sen de kim oluyorsun! ’’ der gibi baktı ve tekrar, eşini yalamaya devam etti.
Siz hiç kavga etmez misiniz dedim, dönüp bakmadı bile…
Aslanı aradık, önemliydi bizim için, uysal yaratıklar içimizi kararttı. Aslan umutlarımızı canlandıracaktı. Bakalım bu gün nerede operasyon yapacak, kaç bomba, kaç mayın, kaç mermi harcayacak… Baktık gördük ki, koyun koyuna yatıyor onlar da… Dünya umurlarında değil…
Ama suç onlarda mı? Koca bir ülkeye yerleştirilmişler, İsrail’den büyük bir devlet ama, bir harbiye okulları bile yok. Şok olduk şok.
Ama zayıflar, korkak gözlerle, oradan oraya koşturarak ve bize bakarak çığlık atıyorlar…
Güçlülerin kral edasıyla umursamazlıklarına öyle öfkelendik ki…
Zayıfların o korkulu halleri bizi daha çok eğlendirdi… içimizdeki canavarlar gururlandı…
Biz bu park yapılmadan önce, evlerimizde kanepeye uzanıp, kendi içimizdeki doğal parkta geziniyorduk.
İçimizdeki canavarlarla ilgileniyorduk. İçimizdeki hayvanın isteğine göre davranıyorduk.
Bazen boks, bazen futbol, bazen deve güreşi, bazen halı sahaya gidiyorduk… Bazen adak adayıp kurban kesiyorduk…
İçimizdeki hayvanın azgınlığına göre, ya da halsizliğine göre bu, kahvehanelerde seramik döşeme işi de olabiliyordu…
İçimizdeki hayvanları böylece evcilleştirmeye çalışıyorduk. Suç oranı da duraklama devrini yaşıyordu…
Son yıllarda bu doğal yaşam parkı açıldı, içimizdeki hayvanlarla ilgilenemez olduk.
İçimizdeki canavarlar azdı…
Biz şimdi savaş alanına dönmüş bir doğal park gibi kaldık.
Bunun suçlusu kim?
Ben başkasını suçlayamıyorum.
Suçlu! Büyükşehir Belediye Başkanı diyorum.