Gruplarınızı Görmek İçin Üye Girişi Yapın
Sevdamızın Nevruz Ateşi
Yüreğinin menekşelerini ovalarıma saç;
Sevdamızın nevruz ateşini yeniden yak!
Hercai orkideler topladım, avuçlarını aç;
Sümbüllerden taç yaptım, saçlarına tak;
Ceylan bakışlarınla, gözlerimin içine bak!
Kaç yağmurla umutlarımız yeşerdi;
Sevdanın ara taksimlerinde, kaç?
Uykusuz, yorgun, yalınayak;
Geçtiğin koyaklara kokun düşerdi.
Kan damlamıyor, gelinciklerin ipek göğsünden;
Ve zambaklar tenhalarda gizlice ağlamıyor.
Sarı sarı gülümsüyor papatyalar neşeden;
Lâleler siyahın matemini bağlamıyor.
Mağrur bir kelebek gibi kon dallarıma!
Sular artık tersine çağlamıyor.
Bilirim artık, düşersin kollarıma;
Hasretlik harı, yürek dağlamıyor.
Uzak şehirlerin nazlı bebeği!
Bir tohum gibi kök saldın damarlarımda;
Her bahar yine, yeniden bitiyorsun.
Rüyalarımda, âmin olup dualarımda;
Vuslatın zümrüt yamaçlarına itiyorsun.
Çiğdemler, manolyalar, rengârenk mimozalar;
Yaseminler, nergisler, şakayıklar, leylaklar;
Senin mis kokundan birer azalar.
Nazenin tenine, aksetmiş tüm revnaklar;
İkimizin adını, bir yaprağa yazalar.
Gülümse vefalı şairine, haleler saç;
Sevdamızın nevruz ateşini yeniden yak!
Sensin ruhuma can suyu, derdime ilaç;
Bahar seli gibi süzülüp, yüreğime ak!
22.03.2010
Muhittin Alaca